Translation of "Kaybıdır" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kaybıdır" in a sentence and their english translations:

Üniversite zaman kaybıdır.

- University is a waste of time.
- College is a waste of time.

- Sosyal medya zaman kaybıdır.
- Sosyal medya bir zaman kaybıdır.

Social media is a waste of time.

Bu bir zaman kaybıdır.

- It's a waste of time.
- This is a waste of time.

O, kesinlikle zaman kaybıdır.

It's certainly a waste of time.

Okul bir zaman kaybıdır.

School is a waste of time.

Birinin kazancı diğerinin kaybıdır.

One man's gain is another man's loss.

Endişe etmek enerji kaybıdır.

Worrying is a waste of energy.

Onu yapmak enerji kaybıdır.

Doing that is a waste of energy.

O bir yer kaybıdır.

He's a waste of space.

Egzersiz bir zaman kaybıdır.

Exercise is a waste of time.

İnternet bir vakit kaybıdır.

The internet is a waste of time.

Düşünce olmadan öğrenme emek kaybıdır.

Learning without thought is labor lost.

O zaman ve para kaybıdır.

- It's a waste of time and money.
- It's a waste of time and a waste of money.

O, zaman ve para kaybıdır.

That's a waste of time and money.

O, büyük bir zaman kaybıdır.

It's a big waste of time.

Bence Twitter bir zaman kaybıdır.

In my opinion, Twitter is a waste of time.

Uykuluyken ders çalışmak zaman kaybıdır.

It's a waste of time to study when you're sleepy.

Farmville sadece bir zaman kaybıdır.

Farmville is only a waste of time.

Bence TV izlemek zaman kaybıdır.

- I think of watching TV as a waste of time.
- I think watching TV is a waste of time.

Daha uzun kalmak zaman kaybıdır.

It's a waste of time to stay longer.

Zahmet etmeyin. O, zaman kaybıdır.

Don't bother. It's a waste of time.

Beklemek sadece bir zaman kaybıdır.

Waiting is just a waste of time.

Bunu yapmak bir zaman kaybıdır.

- Doing this is a waste of time.
- Doing that will be a waste of time.

Bence bu bir para kaybıdır.

I think this is a waste of money.

Bu kocaman bir zaman kaybıdır.

This is a huge waste of time.

- O konuda konuşmak bir zaman kaybıdır.
- O konuyla ilgili konuşmak bir zaman kaybıdır.

It's a waste of time to talk about it.

Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.

Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.

Tom'u ikna etmeye çalışmak zaman kaybıdır.

It's a waste of time to try to convince Tom.

Uyumak kesinlikle en iyi zaman kaybıdır.

Sleeping is certainly the best waste of time.

Bu konuda konuşmak bir zaman kaybıdır.

To talk about it is a waste of time.

Amnezi kısmen veya tamamen hafıza kaybıdır.

Amnesia is a partial or total loss of memory.

O etkinliği yapmak tam bir zaman kaybıdır!

Doing that activity is a complete waste of time!

Uykun varken ders çalışmak bir zaman kaybıdır.

Studying when you're sleepy is a waste of time.

Daha fazla beklemek tam bir zaman kaybıdır.

It's an absolute waste of time to wait any longer.

Tom'un söylediği gibi, bu bir zaman kaybıdır.

Like Tom said, this is a waste of time.

- Bu bir zaman kaybıdır.
- Bu bir zaman israfıdır.

That's a waste of time.

- Bu bir para kaybıdır.
- Bu bir para israfıdır.

That's a waste of money.