Translation of "Kalmamalıyız" in English

Geç kalmamalıyız.

We must not be late.

Biz burada kalmamalıyız.

We must not stay here.

Kimseyi bırakmak zorunda kalmamalıyız.

We shouldn't have to lay anyone off.

Konser yedi'de başlıyor. Geç kalmamalıyız.

The concert starts at seven. We must not be late.

Bunu bir daha yapmak zorunda kalmamalıyız.

We shouldn't ever need to do this again.

Burası oldukça ürkütücü  ve burada olmamız gerektiğinden daha fazla kalmamalıyız.

This place is pretty creepy and we don't want to be down here longer than we have to.