Translation of "Kahire'de" in English

0.008 sec.

Examples of using "Kahire'de" in a sentence and their english translations:

- Ben Kahire'de yaşıyorum.
- Kahire'de yaşıyorum.

I live in Cairo.

Mary Kahire'de yaşıyor.

Mary lives in Cairo.

Leyla, Kahire'de yakalandı.

Layla was arrested in Cairo.

Leyla, Kahire'de yaşıyordu.

Layla lived in Cairo.

Sami, Kahire'de yaşardı.

Sami used to live in Cairo.

Mennad Kahire'de çalışırdı.

Mennad used to work in Cairo.

- Sami'nin abisi Kahire'de yaşıyordu.
- Sami'nin ağabeyi Kahire'de yaşıyordu.

Sami's older brother lived in Cairo.

- Sami Kahire'de kelimeişehadet getirdi.
- Sami Kahire'de İslam'a geçti.

Sami took the shahada in Cairo.

Kız kardeşim burada Kahire'de.

My sister is here in Cairo.

Kahire'de soğuk bir gün.

It's a cold day in Cairo.

Leyla hala Kahire'de yaşıyor.

Layla still lives in Cairo.

Kahire'de bir bina çöktü.

A building collapsed in Cairo.

Kahire'de birkaç arkadaşım var.

I've got some friends in Cairo.

Sami, Kahire'de kalmayı seçti.

Sami has chosen to stay in Cairo.

Sami'nin Kahire'de ailesi var.

Sami has family in Cairo.

Sami çocuklarını Kahire'de yetiştirdi.

Sami raised his kids in Cairo.

Sami Kahire'de deve satar.

Sami sells camels in Cairo.

Sami'nin Kahire'de tanıdıkları var.

Sami knows people in Cairo.

Sami Kahire'de kalmak istedi.

Sami wanted to stay in Cairo.

- Sami'nin ailesi, Kahire'de yaşıyor.
- Sami'nin anne ve babası, Kahire'de yaşıyor.

Sami's parents live in Cairo.

- Sami, Kahire'de yeteneklerini test etmek istiyordu.
- Sami yeteneklerini Kahire'de denemek istiyordu.

Sami wanted to test his skills in Cairo.

- Sami, 1996'da Kahire'de dünyaya geldi.
- Sami, 1996'da Kahire'de doğdu.

Sami was born in Cairo in 1996.

Fadıl, Kahire'de bir araba çaldı.

Fadil stole a car in Cairo.

Fadıl kaldı ve Kahire'de çalıştı.

Fadil stayed and worked in Cairo.

Leyla, Kahire'de hayatının tadını çıkarıyordu.

Layla was enjoying her life in Cairo.

Leyla, Kahire'de Sami'yi ziyaret etti.

Layla visited Sami in Cairo.

Sami silahı Kahire'de satın aldı.

Sami bought the gun in Cairo.

Sami, Kahire'de bir gelecek planlıyordu.

Sami was planning a future in Cairo.

Sami ve Leyla Kahire'de büyüdüler.

Sami and Layla raised in Cairo.

Sami, Kahire'de doğdu ve Yahudidir.

Sami was born in Cairo and he's Jewish.

Sami'nin ailesi Kahire'de çok saygındı.

Sami's family was much esteemed in Cairo.

Sami'nin Kahire'de bir evi vardı.

Sami had a house in Cairo.

- Sami, Kahire'de derme çatma bir klinik kurdu.
- Sami, Kahire'de geçici bir klinik kurdu.

Sami set up a makeshift clinic in Cairo.

Fadıl gibi Leyla da Kahire'de büyüdü.

Like Fadil, Layla also grew up in Cairo.

Fadıl, Kahire'de ucuz bir ev arıyordu.

Fadil was looking for a cheap house in Cairo.

Fadıl, Kahire'de bir ev satın aldı.

Fadil bought a house in Cairo.

Leyla dükkan hırsızlığından dolayı Kahire'de tutuklandı.

Layla was arrested in Cairo for shoplifting.

Leyla iki yıl önce Kahire'de öldürüldü.

Layla was murdered in Cairo two years ago.

Leyla, Kahire'de Sami'nin adresine sahip değildi.

Layla didn't have Sami's address in Cairo.

Sami'nin grubu Kahire'de bir gösteri yapıyordu.

Sami's band was playing a show in Cairo.

Sami, Kahire'de yeni bir ev aldı.

Sami bought a new house in Cairo.

Sami, Kahire'de büyülü bir hayat yaşadı.

Sami lived a charmed life in Cairo.

Sami, Kahire'de lüks bir daireye sahipti.

Sami owned a luxury apartment in Cairo.

Sami, Kahire'de gösterişli bir konakta yaşıyordu.

Sami lived in an opulent mansion in Cairo.

Sami yetişkin hayatının çoğunu Kahire'de yaşadı.

Sami has lived most of his adult life in Cairo.

Sami, babasıyla birlikte Mısır'daki Kahire'de yaşıyordu.

Sami was living in Cairo, Egypt, with his father.

Sami'nin Kahire'de yeni bir evi vardı.

Sami had a new home in Cairo.

Fadıl yaklaşık dört ay boyunca Kahire'de kaldı.

Fadil stayed in Cairo for about four months.

Sami ve Leyla, Kahire'de birkaç gün geçirdi.

Sami and Layla spent a few days in Cairo.

Sami ve Leyla, Kahire'de öğle yemeği yediler.

Sami and Layla had lunch in Cairo.

Sami, Kahire'de Leyla ile öğle yemeği yedi.

Sami had lunch with Layla in Cairo.

Sami ve Leyla, Kahire'de geleceklerini inşa ediyorlardı.

Sami and Layla were building their future in Cairo.

Sami, Kahire'de bir düzineden fazla kadınla buluştu.

Sami dated more than a dozen women in Cairo.

Sami anne ve babasıyla birlikte Kahire'de yaşıyordu.

Sami lived in Cairo with his parents.

Kahire'de dizanteri geçiren Davout için zorlu bir kampanyaydı.

It was a tough campaign for Davout,  who caught dysentery in Cairo.

Fadıl ve Leyla, Kahire'de yeni bir başlangıç ​​yaptı.

Fadil and Layla made a fresh start in Cairo.

Sami ve Leyla birlikte Kahire'de bir hayat kuruyorlardı.

Sami and Layla were building a life together in Cairo.

Sami taşındı ve Kahire'de küçük bir ev kiraladı.

Sami moved out and rented a small house in Cairo.

Fadıl ve Leyla, Kahire'de çok güzel bir evde yaşıyorlardı.

Fadil and Layla lived in a very beautiful house in Cairo.

Fadıl, Leyla ve Rami'nin hepsi babalarıyla birlikte Kahire'de yaşıyorlar.

Fadil, Layla, and Rami all live with their dad in Cairo.

Sami ve Leyla evlendikten sonra Kahire'de bir ev kiraladılar.

Sami and Layla rented a house in Cairo after getting married.

Sami Kahire'de işini bıraktı ve Leyla ile birlikte taşındı.

Sami left his business in Cairo and move in with Layla.

Fadıl ve Leyla, Kahire'de birlikte romantik bir hafta sonu geçirdiler.

Fadil and Layla stayed together in Cairo for a couple of days.