Translation of "Mennad" in English

Mennad hastanedeydi.

Mennad was in the hospital.

Mennad doktordur.

Mennad is a doctor.

Mennad mutfaktaydı.

Mennad was in the kitchen.

Mennad terliyordu.

Mennad was sweating.

Mennad bisiklet sattı.

Mennad sold bicycles.

Mennad Baya'ya dokunuyordu.

Mennad was touching on Baya.

Mennad anksiyete hastasıydı.

Mennad used to suffer from anxiety.

Mennad sandviççide çalıştı.

Mennad worked at a sandwich shop.

Mennad atılmaktan korkuyordu.

Mennad was afraid of being ousted.

Mennad insanlara güvenmez.

Mennad doesn't trust people.

Mennad nekahet dönemindeydi.

Mennad was in recovery.

Mennad çok tatlı.

Mennad is so sweet.

Mennad biraz ağlıyordu.

Mennad was crying a little bit.

Mennad burada yaşıyor.

Mennad lives here.

Mennad Kahire'de çalışırdı.

Mennad used to work in Cairo.

Benim adım Mennad.

My name is Mennad.

- Mennad depresyonu hakkında konuştu.
- Mennad depresyonundan söz etti.

Mennad talked about his depression.

Mennad ev almaya çalışıyor.

Mennad is trying to buy a house.

Mennad bu şekilde giyinmiyor.

Mennad doesn't dress this way.

Mennad çok fena korkmuştu.

Mennad was incredibly terrified.

Mennad dışlanmaktan çok korkuyor.

Mennad is afraid of being isolated.

Mennad çok hızlı iyileşiyor.

Mennad is healing so much faster.

Mennad tatilden eve geldi.

Mennad came home from holiday.

Mennad ölmek istediğini söylüyor.

Mennad says he wants to die.

Mennad eski öğretmenlerini gördü.

Mennad saw his old teachers.

Gözlerimin içine bak, Mennad.

Look me in the eyes, Mennad.

Mennad ayakkabılarını giymeyi unuttu.

Mennad forgot to put his shoes on.

Mennad bunun üzerinde çalışıyor.

Mennad has been working on this.

Mennad beni durdurmaya çalıştı.

Mennad tried to stop me.

Mennad diş doktorlarından korkuyor.

Mennad is afraid of dentists.

Mennad burnundan nefret ediyor.

Mennad hates his nose.

Mennad annesini mutlu etmek istedi.

Mennad wanted to make his mom happy.

Mennad kendini çok kötü hissediyor.

Mennad feels so bad.

Mennad burada olduğundan çok heyecanlanmıştı.

Mennad was excited to be here.

Mennad insanlara yardım etmek istedi.

Mennad wanted to help people.

Mennad notlarını azıcık yükseltmeye başladı.

Mennad started getting his grades up a little.

Mennad bir süredir nekahet dönemindeydi.

Mennad was in recovery for a while.

Mennad birkaç Arapça kalıp öğrendi.

Mennad learned some Arabic phrases.

Mennad Baya'dan bir telefon çağrısı aldı.

Mennad got a phone call from Baya.

Kim olduğumu bilmiyorsanız benim adım Mennad.

My name is Mennad if you don't know who I am.