Translation of "Kaçırmadı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kaçırmadı" in a sentence and their english translations:

Sami kaçırmadı.

Sami didn't miss.

Tom toplantıyı kaçırmadı.

Tom didn't miss the meeting.

Tom otobüsü kaçırmadı.

Tom didn't miss the bus.

Tom, Mary'yi kaçırmadı.

Tom didn't kidnap Mary.

Onlar bir şey kaçırmadı.

They didn't miss anything.

Tom bir şey kaçırmadı.

Tom didn't miss anything.

Tom Mary'nin konserlerinden hiçbirini kaçırmadı.

Tom hasn't missed any of Mary's concerts.

Tom tek bir toplantı kaçırmadı.

Tom hasn't missed a single meeting.

Tom tek bir ders kaçırmadı.

Tom hasn't missed a single class.

O tek bir tane kaçırmadı.

He did not miss a single one.

Tom acele etti böylece treni kaçırmadı.

Tom hurried so he wouldn't miss the train.

Onun keskin gözleri hiç hata kaçırmadı.

His sharp eyes never missed a mistake.

Tom asla hayatında bir günlük çalışma kaçırmadı.

Tom has never missed a day's work in his life.

Dan o pembe dizinin hiçbir bölümünü kaçırmadı.

Dan didn't miss any episode of that soap opera.

Tom hiçbir zaman bir iş gününü kaçırmadı.

Tom never missed a day of work.

Bu nedenle, yaklaşmakta olan kaderleri uykumu hiç kaçırmadı.

so I didn't lose any sleep over their impending fate.

- Yenilgi, onun cesaretini kırmadı.
- Yenilgi, onun neşesini kaçırmadı.

The defeat didn't dampen his spirits.

Tom istasyona kadar bütün yolu koştu böylece treni kaçırmadı.

Tom ran all the way to the station so he wouldn't miss his train.

- Tom, Boston'a gitme şansına balıklama atladı.
- Tom, Boston'a gitme şansını kaçırmadı.

Tom jumped at the chance to go to Boston.