Translation of "Kızına" in English

0.010 sec.

Examples of using "Kızına" in a sentence and their english translations:

O, kızına öfkeliydi.

He was angry with his daughter.

Parayı kızına devretti.

She signed over the money to her daughter.

Kızına ne oldu?

What happened to your daughter?

Onun kızına bayılıyorum.

- I adore his daughter.
- I adore her daughter.

Senin kızına bayılıyorum.

I adore your daughter.

Senin kızına aşığım.

I'm in love with your daughter.

Kızına epey para verdi.

He gave his daughter quite a lot of money.

Mirası öldüğünde kızına kaldı.

The estate went to his daughter when he died.

Amiralin kızına aşık oldu.

He fell in love with the admiral's daughter.

Tom kızına vurmaya başladı.

Tom began to beat his daughter.

Kızına bir elbise gönderdi.

He sent his daughter a dress.

Prens oduncunun kızına aşık oldu.

The prince fell in love with a woodcutter's daughter.

Tüm servet onun kızına gidecek.

All the property will go to his daughter.

O, kızına bir elbise aldı.

He bought his daughter a dress.

Julia kızına bir öpücük veriyor.

Julia gives a kiss to her daughter.

Kızına büyük bir servet bıraktı.

He left his daughter a great fortune.

Tom kızına ne ad verdi?

What did Tom call his daughter?

O, kızına Mary adını verdi.

She named her daughter Mary.

Tom Boston'a kızına para gönderdi.

Tom sent money to his daughter to Boston.

Tom kaptanın kızına aşık oldu.

Tom fell in love with the captain's daughter.

Tom vaizin kızına aşık oldu.

Tom fell in love with the preacher's daughter.

Fadıl kızına Leyla adını verdi.

Fadil named his daughter Layla.

Kızına meyve ve sebze gönderdi.

He sent his daughter fruit and vegetables.

Tom kızına Mary adını verecek.

Tom is going to name his daughter Mary.

Sami, Leyla'nın kızına bakıcılık yapıyordu.

Sami was babysitting Layla's daughter.

Annesi kızına onu kendinin yapmasını söyledi.

The mother told her daughter to do it herself.

Kızına yeni bir elbise satın aldı.

He bought his daughter a new dress.

Tom kızına bir doldurulmuş tavşan verdi.

Tom gave his daughter a stuffed bunny.

O, kızına meyve ve sebze gönderdi.

- He sent fruit and vegetables to his daughter.
- He sent fruits and vegetables to his daughter.

O, kızına istediği her şeyi verdi.

She gave her daughter everything she wanted.

Mary gelemez. O kızına bakmak zorunda.

Mary can't come. She has to take care of her daughter.

Tom kızına Mary adını vermek istedi.

Tom wanted to name his daughter Mary.

Tom kızına bir elbise satın aldı.

- Tom bought his daughter a dress.
- Tom bought a dress for his daughter.

Sami küçük kızına Leyla adını verdi.

Sami named his little girl Layla.

Sami kendi kızına çok dikkat etti.

Sami paid a lot of attention to his daughter.

Annesi kızına bu oyuncakları ortadan kaldırmasını söyledi.

The mother told her daughter to put those toys away.

Mary o hapiste iken Tom'un kızına baktı.

Mary cared for Tom's daughter while he was in jail.

Tom, güzel bir Alman kızına âşık oldu.

Tom fell in love with a beautiful German girl.

Tom üvey oğlunu Mary'nin üvey kızına tanıttı.

Tom introduced his stepson to Mary's stepdaughter.

Tom parti için kızına yeni bir elbise aldı.

Tom bought his daughter a new dress for the party.

Mary onun kızına bağırmakla ilgili kendini suçlu hissetti.

Mary felt guilty about yelling at her daughter.

Tom, doğum günü için kızına bir Macintosh satın aldı.

Tom bought his daughter a Macintosh for her birthday.

Fark ettin mi, bilmem; ama Tom senin kızına abayı yakmış gibi duruyor.

I don't know if you've noticed, but Tom seems to have fallen in love with your daughter.