Translation of "Kıvrılıp" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kıvrılıp" in a sentence and their english translations:

Tom yatağında kıvrılıp yattı.

Tom snuggled down in his bed.

O benimle kıvrılıp yatar.

He snuggles with me.

Tom battaniyenin altına kıvrılıp yatmıştı.

Tom snuggled under the blankets.

Tom'un kedisi bacağına dayalı kıvrılıp yatmıştı.

Tom's cat snuggled against his leg.

Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.

Mary’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion.