Translation of "Kırıklığı" in English

0.014 sec.

Examples of using "Kırıklığı" in a sentence and their english translations:

Ne hayal kırıklığı!

What a disappointment!

Hayal kırıklığı ve yılgınlıktır.

disappointment and frustration.

Kızgınlık, üzüntü, hayal kırıklığı

the feelings of anger, and sadness, and disappointment

Bu bir hayal kırıklığı.

It's a disappointment.

Sonuç hayal kırıklığı oldu.

- The result proved disappointing.
- The result was disappointing.

Ne bir hayal kırıklığı!

- What a disappointment!
- What a letdown!

Seninle hayal kırıklığı duyuyorum.

- I'm disappointed with you.
- I am disillusioned with you.

Tom'un hayal kırıklığı belliydi.

Tom's disappointment was obvious.

O bir hayal kırıklığı.

That's a disappointment.

Hayal kırıklığı, değil mi?

It's a disappointment, isn't it?

Hayal kırıklığı seviyeleri yüksektir.

Frustration levels are high.

Korku ve hayal kırıklığı hissediyoruz.

the terrorism that we've experienced in our communities.

Çok ağır hayal kırıklığı yaşarsınız.

You'd get very, very disappointed.

Tom birkaç hayal kırıklığı yaşadı.

Tom had several disappointments.

Bu, hayal kırıklığı bile değildi.

It wasn't even a disappointment.

Bu bir hayal kırıklığı kaybıydı.

It was a disappointing loss.

Tom Mary'nin hayal kırıklığı görebiliyordu.

Tom could see Mary's disappointment.

Ben birçok hayal kırıklığı yaşadım.

I've had too many disappointments.

Bu sizde hayal kırıklığı yaratıyor olabilir.

Now, that might sound very disappointing,

Onun hayal kırıklığı herkes tarafından biliniyordu.

His disappointment was obvious to everyone.

Öfke ve hayal kırıklığı için minnettarım.

I am thankful for anger and disappointment.

Bu kitap bir hayal kırıklığı oldu.

This book was a disappointment.

Tom biraz hayal kırıklığı uğramış olacak.

Tom will be a little disappointed.

Bu sonuçlar bende düş kırıklığı yarattı.

I'm disappointed with these results.

üzüntü, hayal kırıklığı ve hatta depresyon hissedersin.

you feel sadness, disappointment, maybe even depression.

Ebeveynlerim için bir hayal kırıklığı olmak istemiyorum.

I don't want to be a disappointment to my parents.

Tom'un düşük bir düş kırıklığı toleransı vardır.

Tom has a low frustration tolerance.

Tom biraz hayal kırıklığı uğramış gibi görünüyordu.

Tom seemed to be somewhat disappointed.

Yani aynı anda hayal kırıklığı ve öfkeyi hissedebiliriz.

Like, we can feel disappointment and anger at the same time.

Bu hayal kırıklığı ve korku alanını itip ilerlemek,

is to push past this zone of frustration and fear

Ve evet, bazen de üzüntü ve hayal kırıklığı.

and yes, sometimes sadness and disappointment.

Linda'nın hayal kırıklığı öylesine fazlaydı ki gözyaşlarına boğuldu.

Such was Linda's disappointment that she burst into tears.

Büsbütün hayal kırıklığı, biz hayallerimizin yok olduğunu gördük.

Quite frustrated, we saw our dreams disappear.

Benim için bundan daha büyük hayal kırıklığı olamazdı.

I couldn't be more disappointed.

Mary'nin en büyük hayal kırıklığı çocuk sahibi olamamaktır.

Mary's biggest disappointment in life is not being able to have children.

Bunu bozacak bir hata tam bir hayal kırıklığı olurdu.

anything falling this would certainly be an anti-climax.

Çok yüksek beklentiler genellikle hayal kırıklığı için bir nedendir.

Too high expectations are often a cause for disappointment.

Büyük başarı kutlamasını sıklıkla acı hayal kırıklığı takip eder.

Great jubilation is often followed by bitter disappointment.

Leyla'nın anne ve babasına olan hayal kırıklığı nefrete dönüştü.

Layla's frustration with her parents turned to hate.

Onun vize alamadığını duymak bizim için hayal kırıklığı olmuştu.

We were disappointed to hear that he couldn't get a visa.

Senin için böylesine büyük bir hayal kırıklığı olduğum için üzgünüm.

- I'm sorry I'm such a big disappointment to you.
- I'm sorry that I'm such a big disappointment to you.

- İnsanlara hayal kırıklığı yaşatmak istemedim.
- İnsanların beklentilerini boşa çıkarmak istemedim.

I didn't want to let people down.

Hepimiz biliyoruz ki, düş kırıklığı, işsizlik ve dini aşırılık eklendiğinde, bunun

We all know that when frustration, unemployment, and religious fundamentalism add up, the consequences

Benim büyük beklentilerim yoktu bu yüzden hiç büyük hayal kırıklığı yok.

I didn't have any great expectations, so there are no big disappointments.

İnsanın gerçekten yapmak istemediği bir sürü istekleri vardır, ve aksini düşünmek bir yanlış anlama olurdu.O onların istekler kalmasını ister, onların sadece onun hayalinde değeri vardır; Onların yapılması ona karşı daha şiddetli bir hayal kırıklığı olurdu. Böyle bir istek sonsuz hayat için istektir.Eğer onlar yerine getirilse, insan sonsuza kadar yaşamaktan tamamen usanırdı ve ölümü isterdi.

Man has many wishes that he does not really wish to fulfil, and it would be a misunderstanding to suppose the contrary. He wants them to remain wishes, they have value only in his imagination; their fulfilment would be a bitter disappointment to him. Such a desire is the desire for eternal life. If it were fulfilled, man would become thoroughly sick of living eternally, and yearn for death.