Translation of "Kültürlü" in English

Doktor, kültürlü bir adamdır.

The doctor is a man of culture.

Tom çok kültürlü biri.

Tom is a man of culture.

O, sözde kültürlü bir insan.

He is what is called a man of culture.

O doktor kültürlü bir adam.

- That doctor is a man of culture.
- That doctor is a cultured man.

Eğer kültürlü bir adamsan, hoşgörüyle davran.

Behave decently, as if you're a well-cultured man.

Bulunduğumuz bu çok kültürlü ve kesişimsel toplumda,

In this multicultural, intersectional society,

Peki ya sizin kadar kültürlü olmayan birinden nefret etmek?

What about hating someone who isn't as enlightened as you?

Tüm insanlar sağlıklı ve kültürlü yaşam minimum standartlarını koruma hakkına sahip olacaktır.

All people shall have the right to maintain the minimum standards of wholesome and cultured living.

Şehir çoğunlukla Londra'nın kuzeyinde en kültürlü ve kozmopolit şehir olarak kabul edilmektedir.

The city is often regarded as the most cultured and cosmopolitan city north of London.