Translation of "Incitti" in English

0.009 sec.

Examples of using "Incitti" in a sentence and their english translations:

Tom kendini incitti.

Tom hurt himself.

Tom bacağını incitti.

Tom hurt his leg.

Tom duygularımı incitti.

Tom hurt my feelings.

Tom omuzunu incitti.

Tom hurt his shoulder.

Düşerken elini incitti.

He hurt his hand while falling.

Olanlar beni incitti.

I was hurt by what happened.

Tom duygularını incitti.

Tom got his feelings hurt.

Seni kim incitti?

Who hurt you?

Tom, Mary'yi incitti.

Tom hurt Mary.

Sami kendini incitti

Sami hurt himself.

- Tom seni incitti mi?
- Tom sizi incitti mi?

Did Tom hurt you?

O, düştüğünde dizini incitti.

He hurt his knee when he fell.

Tom bir kasını incitti.

Tom pulled a muscle.

O sol elini incitti.

He hurt his left hand.

Onlar seni incitti mi?

Did they hurt you?

Tom düştüğünde kendini incitti.

Tom hurt himself when he fell.

Tom düştüğünde dizini incitti.

Tom hurt his knee when he fell.

Tom kendini incitti mi?

Did Tom hurt himself?

O, düştüğünde kendisini incitti.

- He hurt himself when he fell.
- He hurt himself upon falling.

"Düştüğünde incitti mi?" "Elbette"

"Did it hurt when you fell?" "You bet."

Onun sözleri Meg'i incitti.

His words hurt Meg.

Sözleri onun duygularını incitti.

His words hurt her feelings.

Tom, Mary'yi incitti mi?

Did Tom hurt Mary?

Dans ederken kendini incitti.

She injured herself while dancing.

Tom dün kendini incitti.

Tom hurt himself yesterday.

O düşerek elini incitti.

He hurt his hand falling.

Tom sağ ayağını incitti.

Tom hurt his right foot.

O, düştüğünde elini incitti.

He hurt his hand when he fell.

Dün oyunda kendini incitti.

He got hurt in the game yesterday.

O, düştüğünde dirseğini incitti.

She hurt her elbow when she fell down.

O gerçekten kendini incitti.

He actually hurt himself.

Mary dün kendini incitti.

Mary hurt herself yesterday.

Tom, Mary'nin duygularını incitti.

Tom hurt Mary's feelings.

O beni bilerek incitti.

She hurt me on purpose.

O beni kasten incitti.

- He hurt me on purpose.
- He hurt me deliberately.

Tom düştüğünde kolunu incitti.

Tom hurt his arm when he fell.

Tom sağ elini incitti.

Tom hurt his right hand.

Tom sol bacağını incitti.

Tom hurt his left leg.

Tom sol kolunu incitti.

Tom hurt his left arm.

Sami erkek kardeşini incitti.

Sami hurt his brother.

Pazartesi günü bileğini incitti.

She sprained her wrist on Monday.

O, kedi yavrusunu incitti mi?

Did she hurt that kitten?

Onun söylediği beni gerçekten incitti.

What he said really hurt me.

Onun konuşma şekli beni incitti.

The way that she spoke hurt me.

Onun söylediği Mary'nin hislerini incitti.

- His words wounded Meg.
- What he said hurt Mary's feelings.

O düştü ve bacağını incitti.

He fell and hurt his leg.

O, düştü ve dizini incitti.

She fell down and hurt her knee.

Tom hiç seni incitti mi?

Did Tom ever hurt you?

Tom bugün çalışırken kendini incitti.

Tom injured himself at work today.

Tom düştü ve kendini incitti.

Tom fell down and hurt himself.

Tom herhangi birini incitti mi?

Did Tom hurt anyone?

Tom tenis oynarken sırtını incitti.

Tom injured his back playing tennis.

Tom düştü ve bacağını incitti.

Tom fell and hurt his leg.

Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.

My grandma injured her leg in a fall.

Tom futbol oynarken bacağını incitti.

Tom hurt his leg while playing football.

Tom düştü ve dizini incitti.

Tom fell and hurt his knee.

Tom pazartesi günü bileğini incitti.

Tom sprained his wrist on Monday.

Tom basketbol oynarken dizini incitti.

Tom hurt his knee playing basketball.

Sami daha önce Leyla'yı incitti.

Sami has hurt Layla before.

- Tom bacağını incitti ve neredeyse yürüyemiyor.
- Tom bacağını incitti ve zar zor yürüyebiliyor.

Tom hurt his leg and can barely walk.

Buzun üstünde düştü ve bacağını incitti.

He fell down on the ice and hurt his leg.

Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.

He hurt his arm lifting so much weight.

Tom bacağını incitti ve neredeyse yürüyemiyor.

Tom hurt his leg and can barely walk.

Kaba kumaş çocuğun nazik cildini incitti.

The rough material hurt the child's tender skin.

Hırsız ayak parmağını kapıya çarparak incitti.

The thief stubbed his toe on the door.

Tom bunu yapmaya çalışırken kendini incitti.

Tom hurt himself trying to do that.

Tom yere düştü ve dizini incitti.

Tom fell down and hurt his knee.

- Sami kolunu yaraladı.
- Sami kolunu incitti.

Sami injured his arm.

Roger buz üzerinde kaydı ve bacağını incitti.

Roger slipped on the ice and hurt his leg.

O, düştü ve kuyruk sokumu kemiğini incitti.

He fell and hurt his tailbone.

Tom buz üzerinde kaydı ve bacağını incitti.

Tom slipped on the ice and hurt his leg.

Jim buzlu caddede kaydı ve kendini incitti.

Jim slipped on the icy street and hurt himself.

Tom ve Mary her ikisi de dizlerini incitti.

- Both Tom and Mary hurt their knees.
- Tom and Mary both hurt their knees.

- Söylediğin şey Tom'u derinden yaraladı.
- Söylediklerin Tom'u gerçekten incitti.

What you said really hurt Tom.

- Tom düşüp dizini yaraladı.
- Tom düşüp dizini sakatladı.
- Tom düşüp dizini incitti.

Tom fell and injured his knee.

Tom uygulama sırasında sol dizini incitti, bu yüzden John oyunu yerinde oynamak zorunda kaldı.

Tom hurt his left knee during practice, so John had to play the game in his place.