Translation of "Bacağını" in English

0.007 sec.

Examples of using "Bacağını" in a sentence and their english translations:

Bacağını kırdın.

You broke your leg.

Bacağını kaldır.

- Lift your leg.
- Raise your leg.

O bacağını sıkıştırdı.

He squeezed her leg.

Tom bacağını incitti.

Tom hurt his leg.

Melanie bacağını acıttı.

Melanie has hurt her leg.

Tom bacağını yaraladı.

Tom has hurt his leg.

Bacağını nasıl kaybettin?

How did you lose your leg?

Bacağını nasıl incittin?

How did you hurt your leg?

Tom bacağını kesti.

Tom cut his leg.

Tom bacağını kırdı.

Tom broke his leg.

Bacağını nasıl kırdın?

How did you break your leg?

Bana bacağını göster.

Show me your leg.

Sol bacağını kırdı.

She's broken her left leg.

- Başarılar!
- Şeytanın bacağını kır.

- Break a leg.
- Break a leg!

Kayak yaparken bacağını kırdı.

He broke his leg skiing.

Tom bir bacağını kaybetti.

Tom lost a leg.

Tom ağrıyan bacağını ovaladı.

Tom rubbed his leg in obvious pain.

Köpek onun bacağını ısırdı.

The dog bit her leg.

Tom bacağını Mary'ye bandajlattı.

Tom had his leg bandaged by Mary.

Tom kendi bacağını bandajladı.

Tom bandaged his own leg.

Tom sol bacağını kestirdi.

Tom had his left leg amputated.

Tom bacağını nasıl kırdı?

How did Tom break his leg?

Köpeğim Tom'un bacağını ısırdı.

My dog bit Tom's leg.

Tom sol bacağını incitti.

Tom hurt his left leg.

Tom sol bacağını kırdı.

Tom has broken his left leg.

Tom kurbağa bacağını sevmiyor.

Tom doesn't like frog legs.

- Onun kırık bacağını tedavi etti.
- O, kırık bacağını tedavi etti.

- She treated him for a broken leg.
- She treated her broken leg.
- She treated his broken leg.

Doktor çocuğun yaralı bacağını sardı.

The doctor bandaged the boy's injured leg.

Maalesef, o, kazada bacağını kırdı.

Unfortunately, he got his leg broken in the accident.

Düştü ve sol bacağını kırdı.

She fell down and broke her left leg.

Bir beyzbol maçında bacağını kırdı.

He broke his leg in the baseball game.

O bacağını kırdığında acıdan bağırıyordu.

- He was crying with pain when he broke his leg.
- When he broke his leg he was screaming out in pain.

O düştü ve bacağını incitti.

He fell and hurt his leg.

Bir köpek onun bacağını ısırdı.

- A dog bit her leg.
- A dog bit his leg.

Tom'un bacağını kırdığını duyduğuma üzüldüm.

I'm sorry to hear that Tom broke his leg.

Tom'un bacağını kesmek zorunda kaldım.

I had to amputate Tom's leg.

Her iki bacağını da kırdı.

He broke both his legs.

Tom kayak yaparken bacağını kırdı.

Tom broke his leg skiing.

Tabanca mermisi, bacağını delip geçti.

The pistol bullet pierced his leg.

Tom iki bacağını da kırdı.

- Tom broke both of his legs.
- Tom broke both his legs.

Tom düştü ve bacağını incitti.

Tom fell and hurt his leg.

Onun kırık bacağını tedavi etti.

She treated him for a broken leg.

Tom'a şeytanın bacağını kırdığımı söyle.

Tell Tom I've broken a leg.

Bir balina adamın bacağını kopardı.

A shark snapped the man's leg off.

Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.

My grandma injured her leg in a fall.

Tom futbol oynarken bacağını incitti.

Tom hurt his leg while playing football.

Tom az daha bacağını kırıyordu.

Tom almost broke his leg.

- Tom bacağını incitti ve neredeyse yürüyemiyor.
- Tom bacağını incitti ve zar zor yürüyebiliyor.

Tom hurt his leg and can barely walk.

Doktor onun kırık bacağını yerine yerleştirdi.

The doctor set his broken leg.

Buzun üstünde düştü ve bacağını incitti.

He fell down on the ice and hurt his leg.

Tom bir kayak yarışında bacağını kırdı.

Tom broke his leg in a ski race.

Tom bir kaza geçirip bacağını kırdı.

Tom had an accident and broke his leg.

Tom bir bisiklet kazasında bacağını kırdı.

Tom broke his leg in a cycling accident.

Tom bacağını incitti ve neredeyse yürüyemiyor.

Tom hurt his leg and can barely walk.

Erkek kardeşim ağaçtan düşüp bacağını kırdı.

- My brother fell off a tree and broke his leg.
- My brother fell out of a tree and broke his leg.

Booth sahne zeminine çarptığında bacağını kırdı.

Booth broke his leg when he hit the stage floor.

Herkes onun savaşta bacağını kaybettiğini biliyor.

Everybody knows that he lost his leg in the war.

Bir kaza geçirdi ve bacağını kırdı.

He had an accident and fractured his leg.

Tom'un bacağını kırdığını sana kim söyledi?

Who told you Tom broke his leg?

Roger buz üzerinde kaydı ve bacağını incitti.

Roger slipped on the ice and hurt his leg.

Tom buz üzerinde kaydı ve bacağını incitti.

Tom slipped on the ice and hurt his leg.

Sadece senin bacağını çekti. Bu bir şaka.

She just pulled your leg. It's a joke.

Tom bir köpek balığı saldırısında bacağını kaybetti.

Tom lost his leg in a shark attack.

Erkek kardeşim ağaçtan düştü ve bacağını kırdı.

- My brother fell off a tree and broke his leg.
- My brother fell out of a tree and broke his leg.

Tom, Mary'nin köpeğinin onun bacağını ısırdığını söyledi.

- Tom said Mary's dog bit his leg.
- Tom said that Mary's dog bit his leg.

Tom sana bacağını nasıl kaybettiğini anlattı mı?

Has Tom ever told you how he lost his leg?

Tom paslı bir pala ile Mary'nin bacağını kesti.

Tom hacked Mary's leg off with a rusty machete.

- Tom kurbağa bacağını sevmiyor.
- Tom kurbağa bacağı sevmez.

Tom doesn't like frog legs.

Larrey hemen bir bacağını kesmek zorunda olduğuna karar verdi.

Larrey quickly decided that  he must amputate one leg.

Bir ay önce bacağını kırdığından beri hiçbir şey yapamıyor.

He has been out of action since breaking his leg a month ago.

Tom sadece bacağını kırmadı, çok kötü şekilde yandı da.

Not only did Tom break his leg, he got badly burned.

Tom sana hiç kayıp bacağını nasıl kırdığını söyledi mi?

Has Tom ever told you how he broke leg?

Tom geçen yıl bacağını kırdı ve o zamandan beri topallıyor.

Tom broke his leg last year and has limped ever since.

O, bacağını kırdığında üç ay koltuk değnekleri kullanmak zorunda kaldı.

When he broke his leg, he had to use crutches for 3 months.

Ve bir gülle yerde zıpladı ve her iki bacağını da ezdi.

when a cannon ball skipped along the  ground and smashed both his legs.

Erkek kardeşim bacağını kırdı ve üç hafta koltuk değnekleri kullanmak zorunda.

My brother's broken his leg and has to use crutches for three weeks.

Noel'den birkaç hafta önce Tom sağ bacağını kırdı ve hastaneye götürüldü.

Tom broke his right leg and was taken to hospital a few weeks before Christmas.

Tom, 2005 yılında bir kayak yarışında bacağını kırdı, ancak üç aydan kısa süre içinde yeniden kayak yapıyordu.

Tom broke his leg in a ski race in 2005, but was skiing again in less than three months.