Translation of "Ilişkileri" in English

0.007 sec.

Examples of using "Ilişkileri" in a sentence and their english translations:

- İlişkileri çatırdıyor.
- İlişkileri sallanıyor.

Their relationship is falling apart.

Onlarla ilişkileri kopardık.

- We have broken off relations with them.
- We've broken off relations with them.

Sıradışı ilişkileri vardı.

They had an extraordinary relationship.

İnsan ilişkileri karmaşıktır.

Human relationships are complex.

Ülkeler dostça ilişkileri sonlandırdı.

The countries terminated friendly relations.

İnsan ilişkileri çok karmaşıktır.

- Human relationships are very complex.
- Relationships are very complicated.

Tom dış ilişkileri anlıyor.

Tom understands foreign affairs.

İki ülkenin diplomatik ilişkileri bulunmuyor.

The two countries do not have diplomatic relations.

Onun iş ilişkileri iyi durumda.

His business affairs are in good shape.

İki ülke diplomatik ilişkileri kestiler.

The two countries have broken off diplomatic relations.

Amerikan-İngiliz ilişkileri gelişme gösterdi.

American-British relations showed improvement.

Venezuela, İsrail'le diplomatik ilişkileri kopardı.

Venezuela broke off diplomatic relations with Israel.

Sami ve Leyla'nın ilişkileri gelişti.

Sami and Layla's relationship blossomed.

Cezayir'in Venezuela'yla politik ilişkileri iyi.

Algeria is good political friends with Venezuela.

Japonya'nın Çin ile diplomatik ilişkileri vardır.

Japan has diplomatic relations with China.

Onların komşu ülkelerle iyi ilişkileri var.

They have good relations with neighbouring countries.

Onların komşuları ile iyi ilişkileri var.

They are on good terms with their neighbors.

Uzun mesafe ilişkileri işe yarayabilir mi?

Can long distance relationships work?

Sami ve Leyla'nın ilişkileri sonunda çirkinleşti.

Sami and Layla's relationship got ugly in the end.

Aşk-nefret ilişkileri için fazla yaşlıyım.

I'm too old for love-hate relationships.

Japonya ve ABD arasındaki arkadaşça ilişkileri sürdürmeliyiz.

We must maintain the amicable relations between Japan and the U.S.

Kadınlar kişisel ilişkileri sürdürmek için konuşmayı kullanırlar.

Women use talking to maintain personal relationships.

Biz komşu ülkelerle dostane ilişkileri devam ettirmeliyiz.

We should keep up friendly relations with neighboring countries.

Uzun mesafe ilişkileri gerçekten işe yarayabilir mi?

Can long distance relationships really work?

İlişkileri birkaç ay sonra yürümedi ve bitti.

Their relationship fizzled out after a few months.

Tom ve Mary'nin çok karmaşık bir ilişkileri var.

Tom and Mary have a very complicated relationship.

Trigonometri üçgenlerin uzunluklarını ve açılarını içeren ilişkileri çalışmaktadır.

Trigonometry studies relationships involving lengths and angles of triangles.

O ülke, komşu ülkelerle olan diplomatik ilişkileri kesti.

That country broke off diplomatic relations with the neighboring countries.

Tom ve Mary'nin birbirleri ile iyi ilişkileri vardır.

Tom and Mary are on good terms with each other.

İki ülkenin yaklaşık otuz yıldır diplomatik ilişkileri yoktu.

The two nations have had no diplomatic relations for nearly three decades.

Birleşik Devletlerin İran ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor.

The United States does not have official diplomatic relations with Iran.

Cezayir ve Türkiye'nin çok iyi ekonomik ilişkileri var.

Algeria and Turkey have very good economic ties.

O ülke, Amerika Birleşik Devletleri ile diplomatik ilişkileri kesti.

That country broke off diplomatic relations with the United States.

Ve İmparator ve özellikle Mareşal Berthier ile ilişkileri giderek gerginleşmesine

1813, though his relations with the Emperor, and Marshal Berthier in particular, were increasingly

Ve evet, hepsi en yüksek seviyedeki yüksekteki politikacılarla ilişkileri vardı.

And yes, all of them have important connections with the highest level politicians.

Neden erkeklerin her zaman sekreterleri ile ilişkileri var gibi görünüyor?

Why do men always seem to have affairs with their secretaries?

- Sami'nin Leyla ile ilişkileri vardı.
- Sami'nin Leyla ile bağları vardı.

Sami had ties to Layla.

İki ülke yaklaşık otuz yıllık aranın ardından diplomatik ilişkileri onarmaya karar verdiler.

The two nations agreed to restore diplomatic relations after a break of nearly three decades.

Sayılar tamamen rastgele seçilmiş olsa ve duygusal ilişkileri olmasa daha iyi olur mu?

Would it be better if numbers were completely arbitrary and had no emotional associations?

- Roosevelt, Amerika'nın Japonya ile ilişkileri geliştirmek için çok çalıştı.
- Roosevelt, Amerika Birleşik Devletleri'nin Japonya ile ilişkilerini geliştirmek için çok çalıştı.

- Roosevelt worked hard to improve America's relations with Japan.
- Roosevelt worked hard to improve the United States relations with Japan.

Onun arkadaşlarının hepsi vücut yastığıydılar,ve onunkilerinin hepsi oyuncak bebektiler;böylece bir ölüyü canlandırmaya olan düşkünlüklerine yapıştılar.Fakat onların cansız nesne olmamalarından fakat kompleks duyguları olan insanlardan dolayı onların ilişkileri bazen gergindi.

All of his friends were body pillows, and all of hers were dolls; so they bonded over their fondness for animating the inanimate. However, because they were not inanimate objects but people with complex emotions, their relationship was sometimes strained.