Translation of "Hong" in English

Şu anda Hong Kong'tayım.

I'm in Hong Kong right now.

Hong Kong yoluyla döndük.

We came back by way of Hong Kong.

Yolcu gemisi Hong Kong'a uğradı.

The liner called at Hong Kong.

Yakında Hong Kong'tan buraya geliyorlar.

They are arriving here soon from Hong Kong.

Hong Kong üzerinden eve döndü.

He returned home by way of Hong Kong.

Bir zamanlar Hong Kong'ta bulundum.

I've been to Hong Kong once.

Hong Kong bürosunda herkes nasıl?

How's everyone at the Hong Kong office?

Hong Kong'ta insanlar protesto ediyorlar.

People are protesting in Hong Kong.

Hong Kong'da, İngilizce ikinci dildir.

In Hong Kong, English is the second language.

Ben uçakla Hong Kong'a gitmedim.

I didn't go to Hong Kong by plane.

Bu yol Hong Kong'a gider.

This road leads to Hong Kong.

New York'taki evimden Hong Kong'a taşındım

to become the CEO of the South China Morning Post.

Hong Myong Bo büyük bir oyuncu.

Hong Myong Bo is a great player.

Hong Kong'ta bir sürü arkadaşı var.

She has many friends in Hong Kong.

Babam iş için Hong Kong'a gitti.

My father went to Hong Kong on business.

Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.

My uncle is staying in Hong Kong at present.

Hong Kong Asya'nın İncisi olarak adlandırılmaktadır.

Hong Kong is referred to as the Pearl of Asia.

Önce Hong Kong'a ve ardından Singapur'a gideceğiz.

We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.

Hong Kong Asya'daki en az düzenlenmiş ekonomidir.

Hong Kong is the least regulated economy in Asia.

Jackie Chan, Hong Kong sinemasının bir yıldızıdır.

Jackie Chan is a star of Hong Kong cinema.

Hong Kong dünyanın en zengin kentlerinden biridir.

Hong Kong is one of the wealthiest cities in the world.

Para beni Hong Kong'a götürmeye yeterli olacak.

The money will be enough to carry me to Hong Kong.

Hong Kong 1997'de Çin'e geri verildi.

Hong Kong was returned to China in 1997.

Uluslararası Hong Kong Havaalanı çok işleyen bir havaalanıdır.

Hong Kong International Airport is a busy airport.

Gemi yarın 15:00'te Hong Kong'a yelken açacak.

The ship will set sail for Hong Kong tomorrow at 3 p.m.

Mary, Hong Kong'da sahte bir Louis Vuitton el çantası satın aldı.

Mary bought a fake Louis Vuitton handbag in Hong Kong.

New York, Hong Kong ya da Singapur gibi yerleri geçtiğini biliyor musunuz?

as New York, Hong Kong or Singapore?!

Hong Kong'u görme şansını kaçırmak istemedim, bu yüzden geziye gitmeyi kabul ettim.

I didn't want to pass up the chance of seeing Hong Kong, so I agreed to go on the trip.

Uçağı Hong Kong'a gitmek için öğleden sonra saat 2:00'de kalkıyor.

His plane leaves for Hong Kong at 2:00 p.m.

Maddenin nasıl bittiğini göreceğiz, ancak Hong Kong böyle bir şey yaptığında Tesla'nın satışları belirgin bir şekilde düştü.

We will see how the matter ends, but when Hong Kong did something like that, Tesla's

Hong Kong'da olmazsa olmaz denebilecek iki sıvı gıda vardır: Kanton çorbası ve congee. İlginçtir ki çorba olan ne kadar bol malzemeli ve koyu kıvamlı olsa da hep "içilir", congee ise ne kadar hafif kıvamlı olursa olsun hep "yenir".

In Hong Kong there are two types of liquid food which are considered absolutely vital: Cantonese soup and congee. It is curious to note that however "thick and ingredient-filled" the soup is, it's always drunk and however "thin" the congee is, it's always eaten.