Translation of "Harikalar" in English

0.003 sec.

Examples of using "Harikalar" in a sentence and their english translations:

O, harikalar yaptı.

He has done marvels.

Birazcık makyaj onda harikalar yarattı.

A little make-up worked wonders with her.

O, bilimsel alanda harikalar yarattı.

- She's done wonders in the scientific field.
- She has done wonders in the scientific field.

- Dua, harikalar yaratabilir.
- Dua, mucizeler yaratabilir.

Prayer can work wonders.

Ama aynı zamanda harikalar ve kurtarışlar da.

but there's also going to be wonders and saving graces.

Bu ilaç tıkalı burun için harikalar yaratacaktır.

This medicine will do wonders for a stuffed nose.

Sadece Alice ve tavşan Harikalar Diyarı'nda yaşar.

Only Alica and the rabbit live in Wonderland.

Ben her zaman Hırvatistan'ın harikalar ülkesi olduğunu söyledim.

I always said that Croatia is the country of marvels.

Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.

For children, this world is full of wonders and miracles.

Gerçekten bir Alice vardı, fakat Harikalar Diyarı hayal gücünün bir uydurmasıdır.

There really was an Alice, but Wonderland is a figment of the imagination.