Translation of "Ilaç" in English

0.008 sec.

Examples of using "Ilaç" in a sentence and their english translations:

İlaç aldım.

I took the medicine.

İlaç al.

Take medicine.

Ağrı kötüleşirken, Tom ilaç üstüne ilaç denedi.

As the pain worsened, Tom tried drug after drug.

Ve ilaç gücü.

and pharmaceutical power.

İlaç etkisini gösterdi.

The medicine took effect.

İlaç anında rahatlattı.

The medicine gave instant relief.

İlaç aldın mı?

Did you buy the medicine?

Eczaneden ilaç gönderdin.

You sent medicine from your pharmacy.

İlaç ağrıyı durdurmadı.

The medicine didn't stop the pain.

Hiç ilaç kullanmam.

I don't take any medicine.

İlaç vaktin geldi.

It's time for your medicine.

İyi ilaç acıdır.

Good medicine is bitter.

Bu ilaç acı.

This medicine tastes bitter.

Tom ilaç kullanıyor.

Tom is on medication.

Tom ilaç kullanmamalı.

Tom shouldn't be practicing medicine.

Sizin ilaç zamanı.

It's time for your medication.

Bu ilaç nedir?

What's this medicine?

İlaç işe yaradı.

The medicine has worked.

İlaç almak zorundayım.

I have to take medicine.

İlaç yutması zordur.

The medicine is hard to swallow.

Tom ilaç içmedi.

Tom didn't take the medication.

Sami ilaç kullanıyordu.

Sami was on medication.

İlaç kullanıyor musunuz?

Do you take medication?

İlaç büyümeyi hızlandırdı.

The medicine hastened the process of growth.

- Hiç ilaç kullanmıyor musun?
- Hiç ilaç almıyor musun?

Aren't you on any medications?

Özel ilaç arayan kişilerle

and connects users who are asking for specific medicines

İlaç kullanma ülkesinde yaşıyoruz.

We live in a medication nation.

Hastaya hemen ilaç verin.

Give medicine to the patient right away.

Doktor ona ilaç verdi.

The doctor gave him the medicine.

Bu ilaç gibi gelir.

It's a shot in the arm.

Gerçekten ilaç gibi geldi.

It really hit the spot.

İlaç çok uykumu getirdi.

The medicine made me very sleepy.

İlaç onun acısını azalttı.

The medicine decreased his pain.

İlaç onun hayatını kurtardı.

The medicine saved her life.

İlaç beni uykulu yaptı.

The medicine made me sleepy.

Bu ilaç çok etkili.

This medicine is very effective.

Tom biraz ilaç aldı.

Tom took some medicine.

O bir ilaç gibi.

It's like a drug.

İlaç, kahverengi bir sıvıydı.

The medicine was a brown liquid.

Bu ilaç ağrıyı azaltacak.

This medicine will reduce the pain.

Bu ilaç ağrıyı hafifletecek.

- This medicine will ease the pain.
- This medicine will assuage the pain.

Burada hiç ilaç yok.

There are no drugs here.

O ilaç satın alır.

He buys medicine.

O ilaç yardım etmeyecek.

That medicine isn't going to help.

O, eczanede ilaç satıyor.

She sells medicine in the pharmacy.

İlaç almak zorunda kaldım.

I was forced to take medicine.

İlaç hiç işe yaramadı.

The medicine didn't help at all.

Tom'a ilaç verilmesi gerekiyor.

Tom needs to be medicated.

İlaç satın almak istiyorum.

I want to buy the medicine.

Tom ilaç kullanıyor mu?

Is Tom on any medication?

Onlar Tom'a ilaç veriyor.

They're giving Tom medication.

İlaç kahverengi bir sıvıydı.

The medicine was a brown liquid.

Ne tür ilaç aldın?

What kind of medicine did you take?

O ilaç hastayı sakinleştirdi.

That medication calmed the patient.

Bu ilaç hastayı rahatlattı.

This medication relaxed the patient.

İlaç tedavisi gerçekten önemli.

Medication is really important.

İlaç tedavisi bir seçenektir.

Medication is an option.

Tom ilaç almayı yalanladı.

Tom denied taking drugs.

İlaç tedavisi işe yarıyor.

The medication is working.

Ben hiç ilaç almıyorum.

I don't take any medication.

Laboratuvarda ilaç üretebilir misin?

Can you produce medicines from the laboratory?

Bu sana bahsettiğim ilaç.

This is the medicine I was telling you about.

Bu ilaç ağrını azaltacak.

This medicine will decrease your pain.

Bu ilaç acıyı rahatlatacaktır.

This medicine will relieve the pain.

Bu ilaç ağrıyı dindirecektir.

This medicine will take the pain away.

Bu ilaç kramplarınızı azaltacaktır.

This medicine will ease your cramps.

Ilk psikiyatrik ilaç olabilir

by taking animal feeling seriously,

O ilaç işe yaradı.

That medicine worked.

Bu ilaç onu iyileştirebilir.

This medicine may cure him.

Bu ilaç ağrıyı giderecektir.

This medicine will take the pain away.

İlaç tedavisi almam gerekiyor.

I need to take medications.

Fadıl ilaç konusunda şüpheliydi.

Fadil was suspiscious of medication.

Fadıl, Leyla'ya ilaç verdi.

Fadil drugged Layla.

Bu ilaç hayatımı mahvediyor.

This medication is ruining my life.

Leyla, Sami'ye ilaç veriyordu.

Layla was drugging Sami.

Leyla, Sami'ye ilaç verdi.

Layla drugged Sami.

Sen ilaç kullanmıyor muydun?

Aren't you on some kind of medication?

Bu ilaç yardımcı olmalı.

This medicine should help.

İlaç şirketleri onu öldürdü.

The pharmaceutical companies killed her.

Bu ilaç ağrını dindirecek.

This medicine will assuage the pain.

Sami, Leyla'ya ilaç veriyordu.

Sami was drugging Layla.

Sami birçok ilaç kullanıyordu.

Sami was on a lot of medication.

Muadil bir ilaç aldı.

She purchased a generic version of a medication.

- Bu ilaç size iyi gelecek.
- Bu ilaç sana iyi gelecek!

- This medicine will do you good.
- This medicine will do you good!

- Bu ilaç hala eczanelerde satılmamaktadır.
- Bu ilaç henüz eczanelerde satılmamaktadır.

This medicine is still not sold in pharmacies.

- İlaç hızlı bir şekilde çalıştı.
- İlaç hızlı bir şekilde etki etti.

The drug acted quickly.

- İlaç alırsanız, daha iyi hissedersiniz.
- İlaç alırsan kendini daha iyi hissedersin.

If you take medicine, you will feel better.

Ilaç takviyesinin uygulandığı bir terapi.

rather than just padding the cage.

Düşünülen ilaç verme hataları diyelim,

that were deem to be based on human error,

Yükselen ilaç fiyatları aileleri evsizliğe,

Rising drug costs are pushing families into homelessness,