Translation of "Yaşar" in German

0.008 sec.

Examples of using "Yaşar" in a sentence and their german translations:

Balıklar suda yaşar.

Fische leben im Wasser.

O, malikhanesinde yaşar.

Er wohnt auf seinem Landsitz.

O Cardiff'te yaşar.

Er wohnt in Cardiff.

Tom Detroit'te yaşar.

Tom wohnt in Detroit.

O arabasında yaşar.

Er wohnt in seinem Wagen.

Balık denizde yaşar.

Fische leben im Meer.

At ahırda yaşar.

Das Pferd lebt im Stall.

İnsanlar dünyada yaşar.

Die Menschen leben auf der Erde.

Aslanlar Afrika'da yaşar.

Löwen leben in Afrika.

İnsanlar yeryüzünde yaşar.

Die Menschen leben auf der Erde.

Onunla birlikte yaşar.

- Sie wohnt mit ihm zusammen.
- Sie wohnt bei ihm.

Bedeviler çölde yaşar.

Die Beduinen leben in der Wüste.

Tom karavanda yaşar.

Tom wohnt im Campingwagen.

Bataklıkta birçok balıkçıl yaşar.

Viele Reiher leben im Sumpf.

O, bilgisayarı için yaşar.

Er lebt für seinen Computer.

Tom şehir dışında yaşar.

- Tom wohnt außerhalb der Stadt.
- Tom lebt außerhalb der Stadt.

Tom bu mahallede yaşar.

Tom wohnt in dieser Gegend.

O, New York'ta yaşar.

Sie lebt in New York.

Onlar bir evde yaşar.

Sie wohnen in einem Haus.

O, sarı evde yaşar.

Er lebt in dem gelben Haus.

Bir ejderha mağarada yaşar.

In der Höhle lebt ein Drache.

İyimserler daha çok yaşar.

Optimisten leben länger.

O konfor içinde yaşar.

Sie führt ein komfortables Leben.

John, New York'ta yaşar.

John lebt in New York.

Kelebekler ne kadar yaşar?

Wie lange leben Schmetterlinge?

Tom burada yalnız yaşar.

Tom wohnt hier allein.

O, kent dışında yaşar.

- Er lebt außerhalb der Stadt.
- Er wohnt außerhalb der Stadt.

Tom bize yakın yaşar.

- Tom wohnt bei uns in der Nähe.
- Tom wohnt in unserer Nähe.

Tom üçüncü katta yaşar.

- Tom wohnt im zweiten Stock.
- Tom wohnt im dritten Stock.

Burada yirmi aile yaşar.

- Hier leben 20 Familien.
- Hier leben zwanzig Familien.

O benden uzak yaşar.

Sie wohnt weit weg von mir.

Vampirler sonsuza dek yaşar.

Die Vampire leben ewig.

Tom kendi arabasında yaşar.

Tom haust in seinem Auto.

İyimserler daha uzun yaşar.

Optimisten leben länger.

O ekonomik biçimde yaşar.

Er lebt sparsam.

Şehrin batı kesiminde yaşar.

Er lebt im westlichen Stadtteil.

Şu adalarda hangi hayvanlar yaşar?

Was für Tierarten bewohnen diese Inseln?

O, tam bizim karşımızda yaşar.

Sie wohnt gegenüber von uns.

Kyushu'da küçük bir köyde yaşar.

Er lebt in einem kleinen Dörfchen auf Kyūshū.

O, ormanda tek başına yaşar.

Er lebt allein im Wald.

Caddenin karşı tarafında karşımızda yaşar.

Er wohnt auf der gegenüberliegenden Straßenseite von uns.

O, iki kapı aşağıda yaşar.

Sie wohnt zwei Türen weiter.

Tom küçük bir köyde yaşar.

Tom wohnt in einem kleinen Dorf.

Londra'nın fakir bir bölgesinde yaşar.

Er lebt in einem Armenviertel Londons.

Kaplanlar cangılda, aslanlar savanada yaşar.

Tiger leben im Dschungel, Löwen in der Savanne.

Bu evde tek başına yaşar.

Sie lebt alleine in diesem Haus.

Kırsalda tamamen yalnız başına yaşar.

Er lebt allein auf dem Land.

Tom ve karısı ayrı yaşar.

Tom und seine Frau leben getrennt.

Tom hayatı dolu dolu yaşar.

Tom genießt das Leben in vollen Zügen.

Tom zengin bir semtte yaşar.

Tom wohnt in einer reichen Gegend.

Bu rahipler manastırın içinde yaşar.

Diese Mönche leben im Kloster.

Tom Mary'den aşağı tarafta yaşar.

Tom wohnt flussabwärts von Mary.

Tom Boston'da yaşar ve çalışır.

Tom wohnt und arbeitet in Boston.

Tom buradan uzakta mı yaşar?

Wohnt Tom weit von hier?

O, bu tepenin üstünde yaşar.

Er lebt oben auf diesem Berg.

O, bir apartmanda yalnız yaşar.

Sie wohnt allein in einer Wohnung.

Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.

Meine Schwester wohnt in der Nähe von Yokohama.

Bir kaplumbağa ne kadar yaşar?

Wie lange lebt eine Schildkröte?

Bu hayvanlardan bazıları Avrupa'da yaşar.

Einige dieser Tiere leben in Europa.

Bir kelebek ne kadar yaşar?

- Wie lange lebt ein Schmetterling?
- Wie lange leben Schmetterlinge?

O bir kral gibi yaşar.

- Er lebt wie ein König.
- Er lebt gleich einem König.

Birçok yarasa bu mağarada yaşar.

In dieser Höhle leben viele Fledermäuse.

Ormanda korkunç bir cin yaşar.

Ein schrecklicher Dämon lebt in dem Wald.

O benim evimden uzakta yaşar.

Er lebt weit entfernt von meinem Haus.

Tom ebeveynleri ile birlikte yaşar.

- Tom lebt bei seinen Eltern.
- Tom wohnt bei seinen Eltern.
- Tom wohnt zusammen mit seinen Eltern.
- Tom wohnt mit seinen Eltern zusammen.

Tom tutumlu bir şekilde yaşar.

Tom lebt sparsam.

O tutumlu bir şekilde yaşar.

Er lebt sparsam.

O, çok büyük bir evde yaşar.

Er wohnt in einem gewaltigen Haus.

Kral ve ailesi kraliyet sarayında yaşar.

Der König und seine Familie wohnen im Königspalast.

- Tom Boston'da yaşıyor.
- Tom Boston'da yaşar.

Tom wohnt in Boston.

Tom havuzlu büyük bir evde yaşar.

Tom wohnt in einem großen Haus mit Schwimmbecken.

Birçok genç aile bu bölgede yaşar.

Viele junge Familien leben in dieser Gegend.

Bazı balıklar nehirlerde yaşar, diğerleri denizde.

Manche Fische leben im Fluss, andere im Meer.

- Tokyo'da her çeşit insan yaşar.
- Tokyo'da her türlü insan yaşıyor.
- Tokyo'da her türde insan yaşar.

Allerlei Menschen leben in Tokyo.

- Bu kuş ne Japonya'da ne de Çin'de yaşar.
- Bu kuş, ne Japonya'da, nede Çin'de yaşar.

Dieser Vogel lebt weder in Japan noch in China.

Az sayıda kişi doksan yaşına kadar yaşar.

Wenige Menschen werden neunzig Jahre alt.

Az insan, yüz yıldan daha uzun yaşar.

Wenige Menschen leben länger als hundert Jahre.

- O yalnız yaşıyor.
- O tek başına yaşar.

Sie lebt allein.

Az sayıda insan 100 yaşına kadar yaşar.

Es gibt kaum Menschen, die hundert Jahre alt werden.

Her insanın içinde küçük bir çocuk yaşar.

In jedem Mann lebt ein kleiner Junge.

Çok az insan yüz yaşına kadar yaşar.

Kaum jemand wird hundert Jahre alt.

Tom senin yaşadığın yerden uzakta mı yaşar?

Wohnt Tom weit weg von dir?

Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun yaşar.

Frauen leben im Allgemeinen länger als Männer.

Dünyadaki birçok insan hala yoksulluk içinde yaşar.

Viele Menschen auf der Welt leben noch immer in Armut.

Diller taşa kazınmamıştır. Diller hepimizin sayesinde yaşar.

Sprachen sind nicht in Stein gemeißelt. Sprachen leben durch uns alle.

O, küçük bir apartmanda onunla birlikte yaşar.

Sie wohnt mit ihm in einer kleinen Wohnung zusammen.

Birçok güve, yetişkin olarak sadece birkaç gün yaşar.

Viele Nachtfalter leben als Imago nur wenige Tage.