Translation of "Haklısın" in English

0.007 sec.

Examples of using "Haklısın" in a sentence and their english translations:

Haklısın.

- You're right.
- You're correct.
- You are right.

- Çok haklısın.
- Sonuna kadar haklısın.

You're damn right.

- Muhtemelen haklısın.
- Büyük ihtimalle haklısın.

You're probably right.

- Kesinlikle haklısın.
- Sen kesinlikle haklısın!

- You are absolutely right.
- You're completely right.
- You're absolutely right!
- You are completely right.

- Yarı haklısın.
- Hemen hemen haklısın.
- Kısmen haklısın.
- Kısmen haklısınız.
- Yarı yarıya haklısın.

You're half right.

“Haklısın,” dedim.

I said, "You're right."

RH: Haklısın,

RH: Right, get too base --

Tamamen haklısın.

- You are quite right.
- You are absolutely right.
- You're quite right.
- You're completely right.
- You're absolutely right!
- You're perfectly right.
- You are completely right.
- You are entirely correct.
- You are absolutely correct.
- You're totally right.
- You're absolutely correct.

Şimdilik haklısın.

You're right for now.

Umarım haklısın.

- I hope you're right.
- I hope that you're right.

Sanırım haklısın.

- I suppose you are right.
- I suppose you're right.
- I suppose that you're right.

Kesinlikle haklısın!

- You're completely right.
- You're completely right!

Neredeyse haklısın.

You're almost right.

Çok haklısın.

- You are quite right.
- You are absolutely right.
- You're quite right.
- You're completely right.

Hm! Haklısın!

Hm! You're right!

Tekrar haklısın.

You're right again.

Kesinlikle, haklısın.

Certainly, you're right.

Muhtemelen haklısın.

You're probably right.

Kesinlikle haklısın.

You were absolutely right.

- Haklısın.
- Haklısınız.

- You're right.
- You're correct.
- You are right.

Eminim haklısın.

- I'm sure you're right.
- I am sure you are right.

Belki haklısın.

- Maybe you're right.
- Perhaps you are right.

Evet haklısın.

Yes, you're right.

Evet, haklısın.

Yeah, you're right.

Tamam, haklısın.

OK, you're right.

Aslında haklısın.

You're right actually.

Haklısın. Korkuyorum.

You're right. I'm scared.

Kısmen haklısın.

- You're half right.
- You're partly right.

Bir bakıma haklısın.

You are right in a way.

Sanırım sen haklısın.

- I think you're right.
- I think that you're right.

Sen neredeyse haklısın.

You're about right.

Öyle düşünmekte haklısın.

You are correct in thinking so.

Sonuçta, sen haklısın.

After all, you're right.

- Doğru söylüyorsun.
- Haklısın.

- You're right.
- You are right.

Temelde, kesinlikle haklısın.

Basically, you're absolutely right.

Bu konuda haklısın.

You're right about that one.

Haklısın, özür dilerim.

You're right, I'm sorry.

Evet. Çok haklısın.

Yes. You're absolutely right.

Bu bakımdan haklısın.

In this respect, you're right.

Para konusunda haklısın.

You're right on the money.

Sanırım belki haklısın.

I think perhaps you're right.

Aslında sen haklısın.

Actually, you're right.

Bence kesinlikle haklısın.

I think you're absolutely right.

Haklısın, tabii ki.

You're right, of course.

Sen kesinlikle haklısın!

- You're absolutely right!
- You're absolutely right.

Tamamen haklısın, Tom.

You're exactly right, Tom.

Muhtemelen haklısın, Tom.

You're probably right, Tom.

Yüzde yüz haklısın.

You're a hundred percent right.

Görünüşe göre haklısın.

- Apparently you are right.
- Apparently you're right.

Sen haklısın, Tom.

You're right, Tom.

Sonuç olarak, haklısın.

You are right, after all.

Bir bakıma, haklısın.

In a way, you are right.

Belki sen haklısın.

- Perhaps you are right.
- Perhaps you're right.

Bir anlamda, haklısın.

In some sense, you are right.

Oldukça haklısın, Tom.

You're quite right, Tom.

Evet, elbette, haklısın.

Yes, of course, you are right.

Bir anlamda haklısın.

You're right in a sense.

Haklısın. Taksiyle gideceğim.

- You are right. I will go by taxi.
- You're right. I'll go by taxi.

Kabul etmeliyim, haklısın.

I must admit, you're right.

- Belki de haklısınız.
- Belki sen haklısın.
- Belki haklısın.

- Maybe you're right.
- Perhaps you are right.
- Perhaps you're right.
- You could be right.

- Sanırım o konuda haklısın.
- Sanırım onun hakkında haklısın.

- I guess you're right about that.
- I think you're right about that.

- Ne biliyorsun, Tom, haklısın.
- Biliyor musun Tom, sen haklısın.

You know what, Tom, you're right.

Böyle söylemekte çok haklısın.

You have every reason to say so.

"Evet," dedi, "sen haklısın".

"Yes," she said, "you are right".

Sen büyük ihtimalle haklısın.

You are very likely right.

Sanırım sen oldukça haklısın.

I think you're quite right.

Bu defa, sanırım haklısın.

This time, I think you're right.

- Doğru söylüyorsun.
- Haklısın.
- Haklısınız.

- You're right.
- You are right.

Ne yazık ki, haklısın.

Unfortunately, you're right.

Sen her zaman haklısın.

You're always right.

Şey, sanırım haklısın, Tom.

Well, I suppose you're right, Tom.

Evet, sen tamamen haklısın.

Yes, you're quite right.

Haklı olduğun zaman haklısın.

When you're right, you're right.

Bu konuda kesinlikle haklısın.

You're absolutely right about that.

Haklısın! Bunu hiç düşünmemiştim.

You're right! I'd never thought of it.

Sanırım sen haklısın, Jane.

I guess you're right, Jane.

Vay be, sen haklısın.

Wow, you're right.