Translation of "Dedim" in Korean

0.008 sec.

Examples of using "Dedim" in a sentence and their korean translations:

“Haklısın,” dedim.

전 대답했죠. "그래, 알겠어."

''Elbette var.'' dedim,

그래서 제가, "당연히 아니지.

Kendime dedim ki

저는 제 자신한테 그랬죠.

''Beni öldürürler'' dedim.

"날 죽일텐데." 했더니,

"Buradayım, Mark" dedim.

"나 여기 있어, 마크" 라고 말했죠.

Ona dedim ki:

그래서 저는 이렇게 말헀죠.

Dedim ki "Dinle yabancı"

난 말했어요. "들어봐요, 낯선 이여,

"yürümene yardımcı olabilirim" dedim.

그리고 당신이 계속 나아가도록 할게요."

"Niye teşekkür ediyorsun?"dedim.

"왜 고마워 하는 거야?"

“Mario, fabrikayı almak istiyorum,” dedim.

마리오에게 이렇게 말했어요. "마리오, 이 공장 내가 매입하려고."

"Bu kadarı artık delilik." dedim.

‎그때 기가 막힌 광경을 봤죠

Ve “Mario, gerçekten almak istiyorum,” dedim.

"마리오, 그런데 정말 여길 내가 사야겠어."

Ben de ona ''Yapışkan Vicky'' dedim.

저도 그렇게 불렀어요.

"Çok şükür güvende. Kayanın altında." dedim.

‎문어가 돌 밑에 숨어서 ‎다행이다 싶었어요

Dedim ki; "Öyleyse bir inananlar grubuyla başlamak

그래서 말했죠, "그런 경우라면, 신앙공동체에서 그러시는 건

Birkaç ay sonra ona ulaşıp şöyle dedim:

몇 개월 후 저는 그에게 연락했습니다.

"Kimer dilini akıcı olarak konuşmayı öğrendim" dedim.

제법 유창하게 말하게 되었습니다.

Dikkat ederseniz "Biz beyaz insanların sorunu ne?" dedim.

좀 전에 "우리 백인들에게 무슨 일이 일어난 걸까요?" 라고 했죠.

Bir yandan da şöyle dedim "Bunu yapabilir miyim?

그와 동시에, "내가 할 수 있을까?

Bu yüzden biraz daha düşündüm ve dedim ki

좀 더 고민해보다가 결정했죠.

Dedim ki "Biliyor musun eve gitmenize izin vereceğim,

제가 그랬어요. "그거 아세요? 전 집에 돌아가시라고 할 건데요

"O zaman otobüs satın alalım, atla deve değil" dedim.

"그럼 버스를 쓰죠, 뭐. 어려운 일도 아닌데요."라고 말했어요.

Kendime dedim ki: "Gelebileceğim en iyi nokta bu mu?''

그리고 저는 생각했습니다. "이게 나의 최선일까?"

Bana ihtiyacın olmadığı zaman ilişkimizi bir daha gözden geçiririz" dedim.

더 이상 내가 필요하지 않게 되면 그때 우리의 관계를 얘기해 보자구고요."

Ve tabii ki evet dedim çünkü demek istediğim Costa Rica çok güzel.

저는 당연히 수락했죠. 왜냐면 코스타리카는 정말 아름답기도 하지만,

İki hayvanın da oldukça sakin durduğunu fark edince "Evet, şimdi çiftleşme başlayacak." dedim.

‎그런데 두 마리 모두 ‎아주 느긋하더라고요 ‎그래서 짝짓기가 ‎시작되리라는 걸 알았죠