Translation of "Yarıya" in English

0.006 sec.

Examples of using "Yarıya" in a sentence and their english translations:

- Yaprağı yarıya katla.
- Yaprağı yarıya katlayın.

Fold the leaf in half.

Kağıdı yarıya böl.

Cut the paper in half.

O, tomruğu yarı yarıya sürükledi, yarı yarıya taşıdı.

She half dragged, half carried the log.

Ödülü yarı yarıya bölüşelim.

Let's split the reward fifty-fifty.

Tom yarı yarıya haklıydı.

Tom was half right.

Dış yatırımlar yarı yarıya düştü

Foreign investment has fallen by half.

Lütfen küveti yarıya kadar doldurun.

Please fill the bath half full.

Bunu seninle yarı yarıya bölüşeceğim.

I'll split it with you fifty-fifty.

Bunun olmasını yarı yarıya bekliyordum.

I was half expecting this to happen.

Benim fermuar yarıya kadar sıkışmış.

My zipper stuck halfway up.

Tom, armudu yarı yarıya böldü.

Tom cut the pear in half.

Parayı arkadaşımla yarı yarıya paylaştım.

I halved the money with my pal.

Tom kağıt parçasını yarı yarıya katladı.

Tom folded the piece of paper in half.

Bu kitabın fiyatı yarı yarıya düşürüldü.

The price of this book has been reduced by half.

Emekli olduktan sonra geliri yarı yarıya azaldı.

His income was diminished by half after retirement.

Bir lazerin yarıya bölecek kadar güçlü olması. '

to have a laser powerful enough to split it in half."

Tom'un dans etmeye başlayacağını yarı yarıya umuyordum.

I half expected Tom to start dancing.

İtiraf edilen bir günah yarı yarıya bağışlanır.

A sin confessed is half forgiven.

İyi bir başlangıç, işi yarı yarıya bitirmek demektir.

- Well begun is half done.
- A good start is half the work.

Evime güneş panelleri taktığımdan beri elektrik faturam yarı yarıya azaldı.

Since I installed solar panels on my house, my energy bill has been cut in half.

Hükümet üç günlük ulusal yas ilan etti. Ülke genelinde bayraklar yarıya indirildi.

The government has declared three days of national mourning. Flags across the country have been lowered to half-mast.

- Yarı haklısın.
- Hemen hemen haklısın.
- Kısmen haklısın.
- Kısmen haklısınız.
- Yarı yarıya haklısın.

You're half right.