Translation of "Gitmeyebilir" in English

Tom bizimle gitmeyebilir.

Tom might not go with us.

Tom toplantıya gitmeyebilir.

Tom may not make it to the meeting.

Tom hiç gitmeyebilir.

Tom may never leave.

Tom, bizimle Boston'a gitmeyebilir.

- Tom may not be going to Boston with us.
- Tom may not go to Boston with us.

Tom, bizimle Avustralya'ya gitmeyebilir.

Tom may not be going to Australia with us.

- Bunu sevmeyebilirsin.
- Bu hoşuna gitmeyebilir.

You might not like this.

Tom bu geceki partiye gitmeyebilir.

Tom might not go to tonight's party.

Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.

Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.