Translation of "Giremezsiniz" in English

0.002 sec.

Examples of using "Giremezsiniz" in a sentence and their english translations:

Hepiniz giremezsiniz.

You can't all come in.

Giremezsiniz, yasak.

You can't enter; it's forbidden.

Binaya izinsiz giremezsiniz?

You can't enter the building without a permit.

İçeri silahla giremezsiniz.

You can't enter with guns.

- Kravat takmadıkça buraya giremezsin!
- Kravat takmadıkça buraya giremezsiniz!

Without wearing a tie, you won't get in here!

- Sadece buraya giremezsiniz.
- Buraya elini kolunu sallayarak giremezsin.
- Buraya böyle çat kapı giremezsin.
- Buraya öyle kafan estiğinde giremezsin.
- Buraya öylece giremezsiniz.

You can't just walk in here.