Translation of "Kafan" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kafan" in a sentence and their english translations:

Kafan karışmış.

- You're confused.
- You are confused.

Kafan karışacak.

You'll be confused.

Senin kafan boş.

Your head is empty.

Kafan karışmış görünüyorsun.

You seem confused.

Sanırım kafan karışık.

I think you're confused.

Kafan karışmış olmalı.

You must be confused.

Kafan mı karıştı?

Are you confused?

- Ne düşünüyorsun?
- Kafan nerede?

Where's your head at?

Kafan tek taraflı çalışıyor.

You've got a one-track mind.

Şimdi kafan mı karıştı?

Are you confused now?

Kafan mı iyi senin?

Are you on something?

Biraz kafan karışık görünüyorsun.

You look a bit confused.

Kafan karışmış, değil mi?

You're confused, aren't you?

- Sarhoş musun?
- Kafan kıyak mı?

Are you drunk?

Kafan bir çöp kutusu değildir.

Your head is not a trash bin.

Tekrar kafan karıştı, değil mi?

You're confused again, aren't you?

Ne kadar süredir kafan acıyor?

- For how long has your head been hurting?
- How long has your head been hurting?

Her daim kafan bozuk zaten.

You are always pissed off.

Sık sık kafan karışıyor, değil mi?

You're often confused, aren't you?

- Anlamıyorsun, değil mi?
- Kafan basmıyor, değil mi?

You just don't get it, do you?

- Sadece buraya giremezsiniz.
- Buraya elini kolunu sallayarak giremezsin.
- Buraya böyle çat kapı giremezsin.
- Buraya öyle kafan estiğinde giremezsin.
- Buraya öylece giremezsiniz.

You can't just walk in here.