Translation of "Gidemiyorum" in English

Ben gidemiyorum.

- I can't go.
- I can't walk.
- I can't leave.

Henüz gidemiyorum.

I can't go yet.

Hiçbir yere gidemiyorum.

I can't go anywhere.

Bugün alışverişe gidemiyorum.

I can't go shopping today.

İstesem de gidemiyorum.

I can't go even if I want to.

Neden şimdi gidemiyorum?

Why can't I just go now?

Hâlâ eve gidemiyorum.

I can't go home yet.

Neden Boston'a gidemiyorum?

Why can't I go to Boston?

- İşe gidemiyorum.
- İşe gidemem.
- Çalışmaya gidemiyorum.
- Çalışmaya gidemem.

I can't go to work.

Çocuklarım olmadan eve gidemiyorum.

I can't go home without my children.

Kötü hava yüzünden gidemiyorum.

- The bad weather's preventing me from leaving.
- I can't leave due to the bad weather.

Ben tekrar eve gidemiyorum.

I can't go home again.

Gitmek istiyorum ama gidemiyorum.

I'd love to go, but I can't.

Ben hâlâ eve gidemiyorum.

I still can't go home.

Ben şu an gidemiyorum.

I can't go right now.

Yoruldum ama hala uyumaya gidemiyorum.

I'm tired, but I still can't go to sleep.

Neden gelecek yaz Boston'a gidemiyorum?

Why can't I go to Boston next summer?

Seninle gitmek istiyorum ama gidemiyorum.

I'd like to go with you, but I can't.

Seninle gidebilmeyi gerçekten isterdim ama gidemiyorum.

I really wish I could go with you, but I can't.

Grip olduğum için bugün işe gidemiyorum.

I can't go to work today because I have the flu.

Grip olduğum için bugün okula gidemiyorum.

I can't go to school today because I have the flu.

Hasta olduğum için bugün okula gidemiyorum.

I can't go to school today because I'm sick.

Kuvvetli bir rüzgar esiyor ve ben hızlı gidemiyorum.

A strong wind is blowing and I can't go fast.