Translation of "Gideceksen" in English

Sen gideceksen gideceğim.

I'll go if you will.

Fransa'ya gideceksen, Fransızcanı tazelemelisin.

- If you're going to go to France, you should brush up your French.
- If you're going to go to France, you should brush up on your French.

Eğer Amerika'ya gideceksen İspanyolcanı tazelemelisin.

If you are going to go to America, you should brush up your Spanish.

Fransa'ya gideceksen Fransızcanı tazelemen gerekir.

- If you're going to go to France, you should brush up your French.
- If you're going to go to France, you should brush up on your French.

Eğer Amerika'ya gideceksen, İngilizceni tazelemen gerekir.

If you are going to go to America, you should brush up your English.

- Amerika'ya gideceksen, İngilizce konuşmaları öğrenerek daha iyi edersin.
- Amerika'ya gideceksen, İngilizce konuşmayı öğrensen iyi olur.

If you are to go to America, you had better learn English conversation.

Beijing'e gideceksen, kesinlikle Tiananmen Meydanı'na bir bak.

If you go to Beijing, definitely have a look at Tiananmen Square.

Eğer partiye gideceksen lütfen beni de dahil et.

If you are going to have a party, please count me in.

Eğer Tom'la içmeye gideceksen, bazı tuhaf masalları dinlemeye hazır ol.

If you go drinking with Tom, be prepared to listen to some pretty outlandish cock and bull stories.