Translation of "Gezinmek" in English

0.003 sec.

Examples of using "Gezinmek" in a sentence and their english translations:

Tom gezinmek için koltuk değneği kullandı.

Tom used crutches to get around.

Haritadaki iki nokta arasında çizilen bir çizginin, bu noktalar arasında gezinmek için

It was designed so that a line drawn between two points on the map would provide the exact

Ancak, yine de okyanuslarda gezinmek için basit ve güvenilir bir yol sağlar.

But it provides a simple, reliable way to navigate across oceans.

Sonunda, hastalıktan dolayı yürüyemez hale geldi ve gezinmek için motorlu tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı.

In the end, because of the disease, he became unable to walk and had to use a motorized wheelchair to get around.

- Sami tavan arasında yönünü bulmak için bir el feneri kullandı.
- Sami tavan arasında gezinmek için bir el feneri kullandı.

Sami used a flashlight to navigate in the attic.