Translation of "Tekerlekli" in English

0.005 sec.

Examples of using "Tekerlekli" in a sentence and their english translations:

Hep tekerlekli sandalye kullanmadım.

I haven't always used a wheelchair.

Bütün tekerlekli bagajım budur.

This is all my carry-on baggage.

Tom bir tekerlekli sandalyedeydi.

Tom was in a wheelchair.

Tom bir tekerlekli sandalyede.

Tom is in a wheelchair.

Tekerlekli patenleri bedavaya aldım.

I got the roller skates for nothing.

Tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm.

He is condemned to live in a wheelchair.

Tekerlekli sandalyeye ihtiyacım yok.

I don't need a wheelchair.

Tom tekerlekli sandalyeye bindi.

Tom got into the wheelchair.

Tekerlekli patenle kaymak eğlencelidir.

Roller skating is fun.

Bu bir tekerlekli sandalye.

This is a wheelchair.

Bu yüzden tekerlekli sandalye kullanıyorum.

which is why I now use a wheelchair.

Dedemin tekerlekli sandalyesini gördün mü?

Did you see grandpa's wheelchair?

Tom bir tekerlekli sandalye kullanır.

Tom uses a wheelchair.

Bizim tekerlekli çöp bidonumuz çalındı.

Our wheelie bin was stolen.

Tom tekerlekli sandalye olmadan gezinemiyor.

Tom can't get around without a wheelchair.

Tekerlekli sandalye erişimi çok sınırlıdır.

Wheelchair access is very limited.

Kaza, Leyla'yı tekerlekli sandalyeye zorladı.

The accident forced Layla into a wheelchair.

Tom tekerlekli bir sedyeye sarılı uyandı.

Tom woke up strapped to a gurney.

Bu benim yeni üç tekerlekli bisikletim.

This is my new tricycle.

Tom'un bir tekerlekli sandalyeye ihtiyacı var.

Tom needs a wheelchair.

Tom'un bir tekerlekli sandalyeye ihtiyacı yok.

Tom doesn't need a wheelchair.

Bugün tek tekerlekli bir bisiklet sürdüm.

I rode a unicycle today.

Tekerlekli sandalyemden çıkmama yardım edebilir misin?

Can you help get me out my wheelchair?

Tom'un tek tekerlekli bisiklet kullanabileceğini duydum.

I hear Tom can ride a unicycle.

Tom, dört tekerlekli bir kamyonet kullanıyor.

Tom drives a four-wheel drive van.

Tek tekerlekli bisiklet sürmeyi hiç denemedim.

I've never tried riding a unicycle.

Tekerlekli sandalyedeki küçük çocuk Tom'a saati sordu.

A young boy in a wheelchair asked Tom what time it was.

Tek tekerlekli bisiklete binebilen bir kız tanıyorum.

I know a girl who can ride a unicycle.

Tom tekerlekli sandalyeyi Mary'nin odasına doğru itti.

Tom pushed the wheelchair into Mary's room.

Mary bir arkadaşıyla tekerlekli paten kaymaya gitti.

Mary went rollerskating with a friend.

Tom'un tek tekerlekli bisiklet sürmeyi bildiğini sanmıyorum.

- I don't think Tom knows how to ride a unicycle.
- I don't think that Tom knows how to ride a unicycle.

Tom'a üç tekerlekli bir bisiklet satın aldım.

I bought Tom a tricycle.

Tom'un tek tekerlekli bisikletine binmesini görmek istiyorum.

I want to see Tom riding his unicycle.

Tom bir üç tekerlekli bisiklet sürmeyi öğreniyor.

Tom is learning to ride a tricycle.

Tom, Mary'nin tekerlekli sandalyesinin yanındaki sandalyeye oturdu.

Tom sat down on a chair next to Mary's wheelchair.

Tek tekerlekli bir bisikletin sadece bir tekeri vardır.

A unicycle has only one wheel.

Koridor tekerlekli bir sandalye için yeterince geniş olmalıdır.

The hallway needs to be wide enough for a wheelchair.

Tom Mary'ye tekerlekli sandalyesine binmesi için yardım etti.

Tom helped Mary get into her wheelchair.

Halam ve eniştemi ziyaret ettiğimde tekerlekli karyolada uyurdum.

I used to sleep in a trundle bed when I would visit my aunt and uncle.

Tekerlekli sandalyede seninle konuşmak isteyen bir kadın var.

There's a woman in a wheelchair wanting to talk to you.

Bu şimdiye kadar bulunduğum en güzel tekerlekli karavan.

That's the nicest motor home that I've ever been in.

Elektrikli tekerlekli sandalye bir sürücü ehliyeti gerektiriyor mu?

Does an electric wheelchair require a driver's license?

Kaykayların genellikle tekerlekli patenlerden daha ucuz olduklarını düşünüyorum.

I think skateboards are usually cheaper than rollerblades.

Doğum günüm için tek tekerlekli bir bisiklet istiyorum.

I want a unicycle for my birthday.

O tekerlekli sandalyelerin boş olduğu bir dünya hayal ediyordu.

He dreamed of a world of empty wheelchairs.

Tekerlekli sandalyedeki yaşlı adam bana annemi gençken tanıdığını söyledi.

The old man in the wheelchair told me that he knew my mother when she was a teenager.

Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.

The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair.

Tom en son ne zaman tek tekerlekli bisiklete bindi?

When was the last time you saw Tom ride a unicycle?

Tek tekerlekli bisiklete binmek çok iyi olmadığım bir şey.

Riding a unicycle is one thing I'm not very good at.

Elektrikli tekerlekli sandalye kullanmak için bir ehliyete ihtiyacın var mı?

Do you need a license to use an electric wheelchair?

Tekerlekli sandalye bedensel engelli insanlara daha fazla hareket özgürlüğü verir.

Wheelchairs give people with physical disabilities more mobility.

- "Unicycle" kelimesini Google'da arattım.
- "Tek tekerlekli bisiklet" ifadesine Google'dan baktım.

I googled the word "unicycle."

Hangisinden daha çok hoşlanıyorsun, buz pateni mi yoksa tekerlekli paten mi?

Which do you enjoy more, ice skating or roller skating?

Tom motorlu tekerlekli bir sandalye satın almak için yeterli paraya sahip değil.

Tom doesn't have enough money to buy a motorized wheelchair.

Sonunda, hastalıktan dolayı yürüyemez hale geldi ve gezinmek için motorlu tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı.

In the end, because of the disease, he became unable to walk and had to use a motorized wheelchair to get around.