Translation of "Geçinmeyi" in English

Tom geçinmeyi başardı.

Tom managed to make both ends meet.

Komşumla geçinmeyi zor buldum.

I found it difficult to get along with my neighbor.

Onlar geçinmeyi zor buldu.

They found it difficult to earn a living.

Tom Mary ile geçinmeyi zor buldu.

Tom found it difficult to get along with Mary.

Tom'un bütün istediği Mary'nin John'la geçinmeyi öğrenmesiydi.

All Tom wanted was for Mary to learn to get along with John.

Geliriyle geçinmeyi zor bulduğu için o çalışmaya başladı.

Finding it hard to make ends meet on his income, she started to work.

Tom bir sokak müzisyeni olarak geçinmeyi zor buldu.

Tom found it hard to make a living as a street musician.

Fakat şaşırtıcı ölçüde nazik bir dil kullanarak geçinmeyi başarıyorlar.

But using a surprisingly gentle language, they get along.

Bu sefer burada ki eleştiri orta sınıf geçinmeyi sağlayan insanlara geldi

this time the criticism here came to the people who made a middle class livelihood

- Son zamanlarda, birçok insan iyi yaşamayı zor buluyor.
- Son zamanlarda birçok insan rahat geçinmeyi zor buluyor.

Recently, many people are finding it hard to make a decent living.