Translation of "Güldüğünü" in English

Güldüğünü duydum.

I heard you laughing.

Çocukların güldüğünü duyabiliyorduk.

We could hear the children laughing.

Asla güldüğünü görmedim.

I've never seen you laugh.

Senin güldüğünü gördüm.

I saw you smile.

Onların güldüğünü gördüm.

I saw them smile.

Onun güldüğünü gördüm.

I saw him smile.

Tom'un güldüğünü hatırlıyorum.

I remember Tom laughing.

Tom'un güldüğünü duydum.

I heard Tom laughing.

Neden güldüğünü bilmiyorum.

I don't know why you're laughing.

Kıs kıs güldüğünü gördüm.

I saw you snickering.

Onun güldüğünü hiç görmedim.

I've never seen her laugh.

Tom'un güldüğünü hiç görmedim.

I've never seen Tom smile.

Senin güldüğünü hiç görmedim.

I've never seen you smile.

Onların güldüğünü hiç görmedim.

I've never seen them smile.

Tom Mary'nin güldüğünü gördü.

- Tom saw Mary laughing.
- Tom saw Mary laugh.

Tom'un güldüğünü kimse görmedi.

- No one saw Tom laugh.
- Nobody saw Tom laugh.

Tom Mary'nin güldüğünü duydu.

Tom heard Mary laughing.

Tom güldüğünü inkar etti.

- Tom denied that he laughed.
- Tom denied he laughed.

Tom'un güldüğünü görmek istedim.

I wanted to see Tom laugh.

Daha önce asla güldüğünü görmedim.

I've never seen you laugh before.

Tom ve Mary'nin güldüğünü duyabildim.

I could hear Tom and Mary laughing.

Tom'un yan odada güldüğünü duydum.

I heard Tom laughing in the next room.

Tom Mary'ye neden güldüğünü sordu.

Tom asked Mary why she was laughing.

Tom, Mary'nin neden güldüğünü biliyor.

Tom knows why Mary laughed.

Tom Mary'nin ona niçin güldüğünü anlayamadı.

Tom couldn't understand why Mary laughed at him.

Tom'un ne hakkında güldüğünü merak ediyorum.

I wonder what Tom is laughing about.

Kimin güldüğünü görebiliriz ama kimin ağladığını göremeyiz.

We can see who's laughing, but not who's crying.