Translation of "Hatırlıyorum" in English

Hatırlıyorum.

- I remember.
- I do remember.

- Sözü hatırlıyorum.
- Kelimeyi hatırlıyorum.

I remember the word.

- Onu hatırlıyorum.
- Onu elbette hatırlıyorum.

I do remember it.

Hatırlıyorum da

I remember thinking that it was very strange

Şimdi hatırlıyorum.

- Now I remember.
- Now I remember!

Adreslerini hatırlıyorum.

I am remembering their addresses.

Seni hatırlıyorum.

I remember you.

Bunu hatırlıyorum.

I remember this.

Babanı hatırlıyorum.

I remember your father.

Güldüğümü hatırlıyorum.

I remember laughing.

Onu hatırlıyorum!

- I remember it!
- I remember it.

Onu hatırlıyorum.

I remember her.

Tom'u hatırlıyorum.

I remember Tom.

Onları hatırlıyorum.

I remember them.

Sözü hatırlıyorum.

- I remember the word.
- I am remembering the word.

- Onun ne söylediğini hatırlıyorum.
- Ne dediğini hatırlıyorum.

- I remember what he said.
- I remember what she said.

- Çocukluğumu net hatırlıyorum.
- Çocukluğumu çok iyi hatırlıyorum.

- I have a clear memory of my childhood.
- I remember my childhood well.

çok net hatırlıyorum.

and the cute cubs following their mothers.

Kitabı okuduğumu hatırlıyorum.

I remember reading the book.

Filmi gördüğümü hatırlıyorum.

I remember seeing the movie.

Onu gördüğümü hatırlıyorum.

I remember seeing her.

Kapıyı kapattığımı hatırlıyorum.

I remember that I closed the door.

Ben mektubu hatırlıyorum.

I remember the letter.

Çocukluğumu net hatırlıyorum.

I have a clear memory of my childhood.

Bu hikayeyi hatırlıyorum.

I remember this story.

Bu kelimeyi hatırlıyorum.

I remember this word.

Ne dediğini hatırlıyorum.

I remember what she said.

Ne gördüğümü hatırlıyorum.

I remember what I saw.

Öyle söylediğimi hatırlıyorum.

I remember telling you so.

Dedeni iyi hatırlıyorum.

I remember your grandfather well.

O kahkahayı hatırlıyorum.

I remember that laugh.

Mary'yi güçlükle hatırlıyorum.

I hardly remember Tom.

Onun hepsini hatırlıyorum.

I remember all that.

İkinizi de hatırlıyorum.

I remember both of you.

Onu söylediğimi hatırlıyorum.

I remember saying that.

O duyguyu hatırlıyorum.

I remember that feeling.

O adamı hatırlıyorum.

I remember that guy.

O konuşmayı hatırlıyorum.

I remember that speech.

Bu müziği hatırlıyorum.

I remember this music.

O günleri hatırlıyorum.

I remember those days.

Tom'u iyi hatırlıyorum.

I remember Tom well.

Onu şimdi hatırlıyorum.

I remember it now.

Bu yüzleri hatırlıyorum.

I remember these faces.

O yeri hatırlıyorum.

I remember that place.

Bu yeri hatırlıyorum.

I remember this place.

O zamanı hatırlıyorum.

I remember those days.

Onu sevdiğimi hatırlıyorum.

I remembered I loved her.

Elbette Tom'u hatırlıyorum.

Of course, I remember Tom.

Ah evet, hatırlıyorum.

Oh, yes, I remember.

Kraliçeyle görüştüğümü hatırlıyorum.

I remember that I met the queen.

Orada olduğumu hatırlıyorum.

I remember being there.

Seni hâlâ hatırlıyorum.

I still remember you.

Onları iyi hatırlıyorum.

I remember them well.

O günü hatırlıyorum.

I remember that day.

Çocukluğumu zevkle hatırlıyorum.

I remember my childhood with pleasure.

Bir şey hatırlıyorum.

I remember something.

Ne olduğunu hatırlıyorum.

I remember what it was.

Tom'u hâlâ hatırlıyorum.

I still remember Tom.

Bu fotoğrafı hatırlıyorum.

I remember this photo.

Bu haritayı hatırlıyorum.

I remember this map.

Elbette seni hatırlıyorum.

Of course, I remember you.

Elbette onları hatırlıyorum.

Of course, I remember them.

Elbette onu hatırlıyorum.

Of course, I remember him.

O geceyi hatırlıyorum.

I remember that night.

Onun sözlerini hatırlıyorum.

I remember his words.

Her ayrıntıyı hatırlıyorum.

I remember every detail.

Büyüdüğüm evi hatırlıyorum.

I remember the house where I grew up.

Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum.

I remember locking the door.

Ona yazdığımı hatırlıyorum.

I remember writing to her.

Onu iyi hatırlıyorum.

I remember him well.

Tom'a yazdığımı hatırlıyorum.

I remember writing to Tom.

Bu şiiri hatırlıyorum.

I remember this poem.

Bunlarla oynadığımı hatırlıyorum.

I remember playing with those.

Tom'un güldüğünü hatırlıyorum.

I remember Tom laughing.

Onu hâlâ hatırlıyorum.

I still remember that.

Fadıl'ın yüzünü hatırlıyorum.

I remember Fadil's face.

Sobayı kapattığımı hatırlıyorum.

I remember turning off the stove.

Paris'teki çamaşırhaneyi hatırlıyorum.

I remember that laundromat in Paris.