Translation of "Görmüyoruz" in English

Artık birbirimizi görmüyoruz.

We're not seeing each other anymore.

Korkaklığı hoş görmüyoruz.

We do not tolerate cowardice.

Onu çok sık görmüyoruz.

We don't see him very often.

Tom'u çok sık görmüyoruz.

We don't see Tom very often.

Birbirimizi çok sık görmüyoruz.

We don't see each other very often.

Birbirimizi derinden görmüyoruz, iyi davranmıyoruz.

we don't see each other deeply, we don't treat each other as well.

Biz artık neredeyse seni görmüyoruz.

We hardly see you anymore.

Buralarda neredeyse seni hiç görmüyoruz.

We hardly ever see you around here.

Artık Tom'u neredeyse hiç görmüyoruz.

We hardly ever see Tom anymore.

Bunu bir sorun olarak görmüyoruz.

We don't see it as a problem.

Tom'u eskisi kadar sık görmüyoruz.

We don't see Tom as often as we used to.

Buralarda sık sık geyik görmüyoruz.

We don't often see deer around here.

İşe yarayıp yaramadığını neden görmüyoruz?

Why don't we see if it works?

Biz sadece onu sık sık görmüyoruz.

We just don't see it often.

- Aşırılığı hoş görmüyoruz.
- Ekstremizme göz yummuyoruz.

We do not tolerate extremism.

Neden tüm yayılma bölgesi boyunca dağıldığını görmüyoruz?

Why don't we see it distributed throughout the entire subduction zone?

Tom ve ben birbirimizi çok sık görmüyoruz.

Tom and I don't see each other very often.

- Neden gidip Tom'u görmüyoruz?
- Neden Tom'u görmeye gitmiyoruz?

Why don't we go see Tom?

Tom bize yakın yaşıyor, fakat onu çok sık görmüyoruz.

Tom lives near us, but we don't see him very often.