Translation of "Etkilenir" in English

Karakterimiz çevreden etkilenir.

Our character is affected by the environment.

Tom kolayca etkilenir.

Tom is easily influenced.

O kolayca etkilenir.

She's easily influenced.

Maria'nın babası kolayca etkilenir.

Maria's father is easily influenced.

Bazı bitkiler hızla soğuktan etkilenir.

Some plants are quickly affected by cold.

Genç çocuklar çoğunlukla bilimden etkilenir.

Young children are often fascinated by science.

Denizde yaşayan canlıların çoğu, kirlilikten etkilenir.

Most living creatures in the sea are affected by pollution.

Program bu gecikmeden sadece biraz etkilenir.

The schedule is only slightly affected by this delay.

Genelde tek bir göz bundan etkilenir.

Usually only one eye is affected.

Evren dev bir atom ve her şey ondan etkilenir.

The universe is a gigantic atom and everything is affected by it.

Fakat söz konusu ötanazi olunca doktor ve ekibi de olumsuz etkilenir.

But euthanasia takes a toll on the doctor and the staff as well.

Bütün doğal diller eşit derecede -fakat farklı şekillerde- karmaşıktır. Malayca dil bilgisi basittir, fakat görünüşte birbirine eşdeğer birçok kelime arasında kişinin tercihi, kendisinin ve dinleyicinin sosyal statüsünden etkilenir.

All natural languages are equally complex--but in different ways. The grammar of Malay is simple, but choices among many superficially equivalent words are dictated by the social status of speaker and hearer.