Translation of "Durmalı" in English

Bu durmalı.

This has to stop.

- Bu durmalı.
- Bunun durması gerekiyor.

This needs to stop.

Çocuklar nehirden uzak durmalı. Tehlikeli.

Children should keep away from the river. It's dangerous.

Ağır Fransız süvarileri ikinci sırada durmalı,

The elite French heavy cavalry would form the second line, waiting for the right time

Konuşmacı herkesin onu görebileceği bir yerde durmalı.

The speaker should stand where everyone can see him.

Konuşma yapan biri herkesin onu görebileceği yerde durmalı.

A person giving a speech should stand where everyone can see him.