Translation of "Fransız" in English

- Fransız filmlerini seviyorum.
- Fransız filmlerini severim.

- I love French films.
- I love French movies.

O Fransız olabilir.

She may be French.

Konuya Fransız kaldım.

- It's all Greek to me.
- That's Greek to me.

Fiziğe Fransız kaldım.

Physics is Greek to me.

Fransız filmlerini severim.

- I love French films.
- I love French movies.

Fransız ekmeği lezzetlidir.

French bread is delicious.

Fransız edebiyatına aşinadır.

- He is well acquainted with French literature.
- He is very knowledgeable about French literature.

O Fransız mı?

Is that French?

Fransız kahvesini severim.

I love French coffee.

Fransız büyükelçiliği nerededir?

Where is the French embassy?

Ben Fransız değilim.

I am not French.

Fransız mutfağı mükemmeldir.

French cuisine is excellent.

Onlar Fransız değil.

They're not French.

Fransız filmlerini seviyorum.

- I love French films.
- I love French movies.

O bir Fransız.

He's a Frenchman.

O Fransız olabilirdi.

- She could be French.
- She might be French.

Fransız şarkı söylüyor.

The Frenchman sings.

Fransız müziği dinliyordum.

I was listening to French music.

Fransız mutfağını severim.

I like French cooking.

Fransız kültürünü seviyorum.

I love French culture.

Fransız tostu lezzetlidir.

French toast is delicious.

Fransız kadınlar güzeldirler.

French women are beautiful.

O Fransız mıydı?

- Was he French?
- Was it French?
- Was she French?

"Milliyetin ne?" "Fransız."

"What's your nationality?" "French."

İki Fransız Fransızca konuşur ve Fransız ekmeği yer.

The two Frenchmen speak French and eat French bread.

- Tom bir Fransız casusudur.
- Tom bir Fransız ajanıdır.

Tom is a French spy.

Belçikalılar, Fransız kızartmasının Fransız değil, Belçikalı olduğunu iddia ediyorlar.

Belgians claim that French fries are not French but Belgian.

John Oxford Üniversitesi'nde Fransız edebiyatı profesörü ve eşi Fransız.

John is professor of French literature at Oxford and his wife is French.

Unvan, Fransız Devrimi sırasında

The title was abolished  during the French Revolution,  

Fransız yemeği yemek istiyorum.

I want to eat French cuisine.

Fransız şairlerine aşina değilim.

I'm not familiar with French poets.

Ben bir Fransız doktorum.

I am a French doctor.

Fransız İstihbaratı için çalışır.

She works for French intelligence.

Fransız yemeklerini çok seviyorum.

I like French food very much.

Fransız edebiyatını beğenir misin?

Do you like French literature?

Fransız şarabından hoşlanır mısın?

- Do you like French wines?
- Do you like French wine?

Fransız şaraplarını sever misiniz?

Do you like French wines?

Ben bir Fransız vatandaşıyım.

I'm a French citizen.

Portekiz'in Fransız büyük elçisidir.

She's the French ambassador to Portugal.

Fransız mutfağını sever misin?

Do you like French cuisine?

Fransız operasını sever misin?

Do you like French opera?

- Tom Fransız.
- Tom Fransızdır.

Tom is French.

Biraz Fransız kızartması lütfen.

Some french fries, please.

Fransız turistler de var.

There are also French tourists.

Fransız usulü tostu severim.

I like French toast.

Fransız şarabın var mı?

Do you have any French wine?

Fransız palavralarına katlanmak zordur.

It's hard to endure the boastings of the French.

Fransız mutfağını gerçekten severim.

I really like French cooking.

Favori Fransız şarabın nedir?

What's your favorite French wine?

Tom Fransız eğitimi görüyor.

Tom is studying French.

- O Fransız.
- O Fransalı.

She is French.

Fransız filmlerini tercih ediyorum.

I prefer French movies.

Bu bir Fransız ismi.

It's a French name.

Birçok Fransız filmi izledim.

I've watched many French movies.

Ben hiç Fransız öğretmedim.

I've never taught French.

Fransız edebiyatına ilgi duyuyorum.

I'm interested in French literature.

Bazen Fransız şarkılar söylerim.

I sometimes sing French songs.

Buraya Fransız öğrenmeye geldim.

I came here to learn French.

Sizce Fransız kolay mı?

Do you think French is easy?

"Onun komşuları nereli?" "Fransız."

"What nationality are his neighbors?" "French."

Fransız öğretmenim Kanadalı değil.

My French teacher isn't a Canadian.

Fransız köpekleri ne yer?

What do French dogs eat?

O adam Fransız. Sen ve kız kardeşin de Fransız mı?

That man is French. Are you and your sister, too?

- Tom birçok Fransız şarkıları bilir.
- Tom birçok Fransız şarkısı bilir.

Tom knows many French songs.

Fransız Devrim Savaşları patlak verdiğinde

By the time the French  Revolutionary Wars broke out,  

Fransız Devrimi tarafından raydan çıkarıldı .

ardent republican, joined the cavalry of the Lyon National Guard.

Fransız ihtilali ne zaman oldu ?

When did the French conflict happen?

Biraz Fransız şarabın var mı?

Do you have any French wine?

Onun Fransız yemeğine düşkünlüğü var.

She has a fascination with French food.

Fransız ekmeği Brezilya'da çok popülerdir.

French bread is very popular in Brazil.

Simone Signoret bir Fransız aktristi.

Simone Signoret was a French actress.

Benim Fransız bir komşum var.

I have a French neighbor.

Kim Fransız usulü tost istiyor?

Who wants French toast?

Kalbim Fransız ama popom uluslararasıdır!

My heart is French, but my ass is international!

Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim.

I have French nationality but Vietnamese origins.

Tom Fransız edebiyatı okumayı sever.

Tom enjoys reading French literature.

Tom bir Fransız aksanıyla konuşur.

Tom speaks with a French accent.

Fransız vatandaşlığım var ama Vietnamlıyım.

I have the French nationality, but I'm from Vietnam.

Fransız mısın yoksa İngiliz misin?

Are you French or English?

Bir zambak Fransız krallarının amblemiydi.

A lily was the emblem of French Kings.

Fransız Devrimi 1789 yılında gerçekleşti.

The French Revolution took place in 1789.

Fransız işsizliği bir rekor yükseklikte.

French unemployment is at a record high.

Fransız Devrimi 1789 yılında başladı.

The French Revolution began in 1789.

Çoğu Fransız, idam cezasına karşıdır.

Most French people are against capital punishment.

"impossible" kelimesi Fransız dilinde değil.

The word "impossible" isn't in the French language.

Bu yaygın bir Fransız ifadesidir.

It's a common French expression.

Bu bir Fransız şarabı mı?

Is it a French wine?