Translation of "Dayandı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Dayandı" in a sentence and their english translations:

Tom masaya dayandı.

Tom leaned on the table.

Yaşlı adam personeline dayandı.

The old man leaned on his staff.

O, tezgahın üzerine dayandı.

He leaned on the counter.

Ruslar, Brandenburg kapılarına dayandı.

The Russians have arrived at the gates of Brandenburg.

Tom üç saat dayandı.

Tom lasted three hours.

Tom, silahı Mary'nin kafasına dayandı.

Tom held the gun to Mary's head.

- O, duvara dayandı.
- O, duvara yaslandı.

He leaned against the wall.

Kaybolan çocuk, kurtarma ekibi gelene kadar dayandı.

The lost boy held out until the rescue team came.

- Sami orada durdu.
- Sami orada ayakta dayandı.

Sami stood there.

Zirvedeki sekiz oyuncu turnuvanın dokuzuncu gününe kadar dayandı.

The top eight players survived the ninth day of the tournament.

Tom gözlerini sık biçimde kapattı ve acıya dayandı.

Tom closed his eyes tightly and endured the pain.

Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.

Tom put up with the pain for a couple of weeks before finally going to the hospital.

Tom bir duvara dayandı ve karşı duvara boş boş baktı.

Tom leaned against one wall and stared blankly at the opposite wall.

- Sami gitti ve Leyla'nın yanında durdu.
- Sami gidip Leyla'nın yanında dayandı.

Sami went and stood next to Layla.

- Sami on saniye kadar orada durdu.
- Sami orada on saniye boyunca dayandı.

Sami stood there for like ten seconds.

. Yeni bir On Üçüncü Kolordu düzenledi ve - Napolyon'un Leipzig'deki yenilgisinin ardından - altı aylık bir kuşatmaya dayandı.

Thirteenth Corps, and – following Napoleon’s  defeat at Leipzig - withstood a six-month siege.