Translation of "Bulabileceklerini" in English

0.002 sec.

Examples of using "Bulabileceklerini" in a sentence and their english translations:

Onlar iyi ödeme yapan bir iş bulabileceklerini umuyorlar.

They hope to be able to find a well-paid job.

Tom kaçırılan çocuğun hala hayatta olduğunu ortaya çıkardı ve polise onu nerede bulabileceklerini gösterdi.

I'm not your little sister.