Translation of "Boks" in English

"Bence boks tehlikeli.

"I think boxing is dangerous.

Boks yapmak sıkıcı.

Boxing is boring.

Biraz boks yapalım.

Let's do some boxing.

Uluslararası kick boks şampiyonuydu.

He was an international champion, kickboxing.

Neden boks yapmayı denemiyorsun?

Why not try boxing?

Televizyonda boks maçı gördüm.

I saw the boxing match on television.

Tom boks yapmayı sever.

Tom likes to box.

Böylece boks yapmaya başladım.

That's how I started boxing.

13 yaşından beri boks yapıyorum.

I've been boxing since I was thirteen.

Okulumuzda bir boks kulübümüz var.

We have a boxing club in our school.

Boks diğer sporlar gibi değildir.

Boxing isn't like other sports.

Babamla televizyonda boks maçları izlemeyi severdim.

I loved watching sports on television - boxing - with my daddy.

Rio Olimpiyatlarında kasksız boks karşılaşmaları olacak.

but in Rio, the Olympics, they will be boxing without a helmet.

Boks ve hokey gibi sporları sevmem.

I don't like such sports as boxing and hockey.

O, ulusal lise boks şampiyonası yarışmasına girdi.

He entered the national high school boxing championship competition.

Tom'un boks maçı son raunda kadar sürdü.

Tom's bout went the full distance.

Dan boks eldiveni ile Matt'e yumruk attı.

Dan punched Matt with a boxing glove.

Tom 2013'te boks yaparak emekli oldu.

Tom retired from boxing in 2013.

Kick boks yapmak harika bir kardiyo egzersizidir.

Kickboxing is great cardiovascular exercise.

- Boks üzerine yoğunlaşmak istiyorum.
- Boksa konsantre olmak istiyorum.

I want to concentrate on boxing.

Tom on iki yaşına girdiğinde boks dersleri almaya başladı.

Tom started taking boxing lessons when he turned twelve.

Tom boks öğrenmek istiyor ama onun annesi bunun tehlikeli olduğunu düşünüyor.

Tom wants to learn boxing, but his mother thinks it's too dangerous.