Translation of "Yapıyorum" in Dutch

0.013 sec.

Examples of using "Yapıyorum" in a sentence and their dutch translations:

- Ne yapıyorum?
- Ben ne yapıyorum?

Wat doe ik?

- Ev ödevimi yapıyorum.
- Ödevimi yapıyorum.

- Ik ben mijn huiswerk aan het maken.
- Ik maak mijn huiswerk.

Banyo yapıyorum.

- Ik zit in bad.
- Ik ben een bad aan het nemen.
- Ik ben aan het baden.

Ne yapıyorum?

Wat doe ik?

Şekerleme yapıyorum.

Ik ben aan het dutten.

Şaka yapıyorum.

Ik maak een grapje.

Kahve yapıyorum.

- Ik maak koffie.
- Ik ben koffie aan het maken.

Blöf yapıyorum.

Ik bluf.

Harika yapıyorum.

Het gaat prima.

Yemek yapıyorum.

Ik kook.

Omlet yapıyorum.

Ik maak een roerei.

Değişiklikler yapıyorum.

Ik voer veranderingen door.

Lazanya yapıyorum.

- Ik maak lasagne.
- Ik ben lasagne aan het maken.

Çay yapıyorum.

- Ik ben thee aan het zetten.
- Ik ben thee aan het maken.

Pratik yapıyorum.

Ik heb geoefend.

İşimi yapıyorum.

Ik doe mijn werk.

İşte bunu yapıyorum.

En dat is wat ik gedaan heb.

Sadece savunma yapıyorum,

Ik maak enkel het verzoek

Sadece şaka yapıyorum.

Ik maak maar een grapje.

Ben fren yapıyorum.

Ik rem.

Arkadaşlarımla antrenman yapıyorum.

Ik ben met mijn vrienden aan het trainen.

Bunu niçin yapıyorum?

Waarom doe ik dit?

Ev ödevimi yapıyorum.

- Ik ben mijn huiswerk aan het maken.
- Ik maak mijn huiswerk.

Elimden geleni yapıyorum.

- Ik doe mijn best.
- Ik doe m'n best.

Ben işbirliği yapıyorum.

Ik werk mee.

Ben çeviri yapıyorum.

Ik ben aan het vertalen.

Şimdi yemek yapıyorum.

- Ik ben nu aan het koken.
- Ik kook nu.

İspanya'ya yolculuk yapıyorum.

Ik ben op reis naar Spanje.

Oldukça iyi yapıyorum.

Ik voel me best goed.

Ben kahvaltı yapıyorum.

Ik ben aan het ontbijten.

Ben guacamole yapıyorum.

- Ik maak guacamole.
- Ik ben guacamole aan het maken.

Ben ne yapıyorum?

- Wat doe ik?
- Wat zit ik te doen?
- Wat ben ik aan het doen?

Ben mobilya yapıyorum.

- Ik maak meubels.
- Ik maak meubelstukken.

Ben kurabiye yapıyorum.

- Ik maak koekjes.
- Ik ben koekjes aan het maken.

Hatta bazen açıkça yapıyorum.

en soms zelfs zo dat iedereen het kan zien.

Ben üzerime düşeni yapıyorum,

Dus probeer ik op mijn manier feminist te zijn

Ben elimden geleni yapıyorum.

- Ik doe mijn best.
- Ik doe m'n best.

Ben şimdi bunu yapıyorum.

Ik doe dit nu.

Bir kardan adam yapıyorum.

Ik maak een sneeuwpop.

Ben gerekli olanı yapıyorum.

Ik doe wat nodig is.

Burada ne mi yapıyorum?

Wat ik hier doe?

Ne yapıyorum, biliyor musun?

Weet je wat ik doe?

- Şaka yapıyorum!
- Sadece şaka!

Grapje!

Yapabildiğimin en iyisini yapıyorum.

Ik doe m'n best.

Bisikletle dünya turu yapıyorum.

Ik reis rond de wereld op de fiets.

Ben çok pratik yapıyorum.

Ik heb hard geoefend.

Çeviri yapıyorum, öyleyse varım.

Ik vertaal, dus ik besta.

Ben bunu yıllardır yapıyorum.

Ik doe dit al jaren.

Bunu farklı olarak yapıyorum.

Ik doe dat anders.

Bunu son sekiz yıldır yapıyorum.

Ik doe dit nu acht jaar.

Bunu kendime her zaman yapıyorum.

Ik doe dit zelf ook altijd.

- Ben uyuyorum.
- Ben şekerleme yapıyorum.

Ik ben aan het dutten.

Beni dinleme, sadece şaka yapıyorum.

Luister niet naar me, ik maak maar een grapje.

Avustralya'ya gidebilmek için tasarruf yapıyorum.

Ik ben aan het sparen, zodat ik naar Australië kan gaan.

Ben sadece bir öneri yapıyorum.

Ik doe maar een voorstel.

Teorik olarak, ben matematik yapıyorum.

In theorie ben ik net met wiskunde bezig.

Elimden gelen her şeyi yapıyorum.

Ik doe m'n best.

- Ben diyetteyim.
- Ben diyet yapıyorum.

Ik ben op dieet.

- Bahçıvanlık yapıyorum.
- Bahçıvan olarak çalışıyorum.

Ik werk als tuinman.

Bunu farklı bir şekilde yapıyorum.

Ik doe dat anders.

Arapça konuşurum ama İngilizce öğrenimi yapıyorum.

Ik spreek Arabisch maar ik studeer voor Engels.

- Sadece şaka yapıyorum.
- Sadece dalga geçiyorum.

Ik maak maar een grapje.

Bunun sırrı ise sevdiğim şeyi yapıyorum,

Mijn geheim is dat ik hou van mijn werk,

Bunu seninle ya da sensiz yapıyorum.

Ik doe dit met of zonder jou.

Mümkün olduğunca çok geri dönüşüm yapıyorum.

- Ik recycle zo veel als maar kan.
- Ik recycle zo veel mogelijk.

Ve ardından 90 dakika boyunca yoga yapıyorum.

waarna ik 90 minuten aan yoga doe.

Beni ciddiye almayın. Ben sadece şaka yapıyorum.

Neem me niet te serieus. Ik schertste zomaar wat.

0-5 yaş grubu çocuklara öğretmenlik yapıyorum.

Ik geef les aan kinderen tot vijf jaar.

Hiç Japonca bilmiyorum, yalnızca biliyormuş gibi yapıyorum.

- Ik weet niets van Japans; ik doe maar alsof.
- Ik kan helemaal geen Japans, ik doe maar alsof.

- Ben çok hata yaparım.
- Çok fazla hata yapıyorum.

Ik maak te veel fouten.

- Şimdi banyo yapıyorum.
- Şimdi duş alıyorum.
- Şimdi banyo alıyorum.

- Ik zit nu in bad.
- Ik ben nu een bad aan het nemen.
- Ik ben aan het baden.

Yani, ben şunu yapıyorum, çok erken bir saatte uyanıp yürümeye,

Wat ik probeer te doen is om heel vroeg wakker te worden en dan te gaan.

Yunanca ve Latince dilleri yararlı, bu yüzden onların öğrenimini yapıyorum.

Grieks en Latijn zijn nuttige talen, daarom bestudeer ik ze.

- Ben öğretirim.
- Ben ders veririm.
- Ben öğretmenlik yaparım.
- Ben öğretmenlik yapıyorum.

- Ik geef les.
- Ik onderwijs.