Translation of "Televizyonda" in English

0.010 sec.

Examples of using "Televizyonda" in a sentence and their english translations:

Tom televizyonda.

- Tom is on TV.
- Tom's on TV!

- Bak, Tom televizyonda.
- Bak, televizyonda Tom var.

Look, Tom is on TV.

Televizyonda Tom'u gördüm.

I saw Tom on television.

Seni televizyonda gördüm.

I saw you on TV.

Ben televizyonda olacağım.

I'm going to be on television.

Televizyonda reklam yapmalıyız.

We need to advertise on television.

Onu televizyonda gördüm.

I saw him on TV.

Televizyonda söyledikleri budur.

That's what they said on television.

Televizyonda reklam var.

Television programs are interspersed with commercials.

Televizyonda ne izliyorsun?

What are you watching on TV?

Fakat televizyonda ne anlatılıyor

But what is being told on TV

O film televizyonda gösterildi.

That movie was shown on television.

Dün gece televizyonda çıktı.

He appeared on television last night.

Tom bazen televizyonda görünür.

Tom sometimes appears on TV.

Tom televizyonda Mary'yi gördü.

Tom saw Mary on TV.

Televizyonda haber programlarını severim.

I like news programs on TV.

Televizyonda hiçbir şey yok.

- There's nothing on TV.
- Nothing's on TV.
- Nothing's on television.
- There's nothing on television.

Biz seni televizyonda gördük.

We saw you on TV.

Irkçılık televizyonda bile var.

Racism exists even on television.

Televizyonda her şey olabilir.

Anything can happen on TV.

Televizyonda boks maçı gördüm.

I saw the boxing match on television.

Bazen onu televizyonda görürüm.

I sometimes see him on TV.

Tom, televizyonda haberleri seyrediyor.

Tom is watching the news on TV.

Şimdi televizyonda ne var?

What's on TV now?

Hiç televizyonda çıktın mı?

Have you ever been on TV?

Tom televizyonda olimpiyatları izliyor.

Tom is watching the Olympics on TV.

Leyla onu televizyonda söyledi.

Layla said it on television.

Sami televizyonda olmak istemiyor.

Sami doesn't want to be on TV.

Televizyonda hangi programları izliyorsunuz?

What programs do you watch on TV?

Arkadaşlar, kendi anılarınızı televizyonda izleyebileceksiniz.

Guys, you could watch your memories on TV.

çünkü televizyonda o halkı görüyorlar

because they see those people on TV

Bir anda bu adam televizyonda

suddenly this man is on tv

Siz televizyonda kendine profesör dedirten

you make yourself a professor on TV

Televizyonda iyi bir şey yok.

There's nothing good on television.

Televizyonda eski bir film izledim.

I watched an old movie on TV.

O, bu gece televizyonda çıkıyor.

She is appearing on TV tonight.

O birçok kez televizyonda oynadı.

He has acted on TV many times.

Başkan bu akşam televizyonda konuşacak.

The President is to speak on television this evening.

O, dün gece televizyonda çıktı.

He appeared on TV last night.

Televizyonda bir tenis maçı izledim.

I watched a tennis match on TV.

Televizyonda yeni bir program izledik.

We watched a new program on television.

Bir gün televizyonda olmak istiyorum.

I'd like to be on TV someday.

O, sık sık televizyonda görünür.

He often appears on TV.

Televizyonda bir beyzbol oyunu izledim.

I watched a baseball game on television.

Dün gece televizyonda ne izledin?

- What did you watch on television last night?
- What did you watch on TV last night?

Hükümet televizyonda sigara reklamını yasakladı.

The government banned cigarette advertising on television.

Seni televizyonda görmek için bekleyeceğim.

I'll be waiting to see you on television.

Tom'un televizyonda röportaj yaptığını gördüm.

I saw Tom being interviewed on TV.

Tom sık sık televizyonda görünür.

Tom frequently appears on television.

Tom, televizyonda basketbol maçı seyrediyordu.

Tom was watching a basketball game on TV.

Tom televizyonda bir şey izliyor.

Tom is watching something on TV.

Tom televizyonda spor izlemeyi seviyor.

Tom likes to watch sports on television.

Televizyonda spor izlemeyi sever misin?

Do you like to watch sports on television?

Televizyonda bir beyzbol oyunu izledik.

We watched a baseball game on television.

Televizyonda favori bilgi yarışmanız nedir?

What's your favorite quiz show on TV?

Tom Mary'ye televizyonda gördüğünü anlattı.

Tom told Mary what he'd seen on TV.

Tom televizyonda izlediği hakkında seçicidir.

Tom is particular about what he watches on TV.

Tom, filmlerde ve televizyonda bulunmaktadır.

Tom has been in movies and on TV.

Bir keresinde televizyonda şarkı söyledim.

I sang on television once.

Tom dün gece televizyonda çıktı.

Tom appeared on television last night.

Tom televizyonda beyzbol izlemeyi seviyor.

Tom enjoys watching baseball on TV.

Tom bu akşam televizyonda görünecek.

Tom is going to be appearing on TV tonight.

Televizyonda çok fazla spor izliyorum.

I watch a lot of sports on TV.

Tom televizyonda olmak istemediğini söyledi.

- Tom said he doesn't want to be on TV.
- Tom said that he doesn't want to be on TV.

Televizyonda genellikle hangi programları izliyorsunuz?

What programs do you usually watch on TV?

Televizyonda beyzbol maçı izlemeyi sevmiyorum.

I don't like watching baseball on TV.

Tom sunucu olarak televizyonda çalışıyor.

- Tom works as an announcer on television.
- Tom works as a TV announcer.

Babamla televizyonda boks maçları izlemeyi severdim.

I loved watching sports on television - boxing - with my daddy.

Irk hakkında programlar televizyonda çıktığı zaman

And when the shows that dealt with race would come on the television,

televizyonda bu zübük filmine çok rastlamayız

we don't come across this subtitle movie on TV

Televizyonda virüsün gerçeklerini anlatan kişiyi tutukluyorlar.

They arrest the person who tells the facts of the virus on television.

Kurum gönüllüler için televizyonda ilan verdi.

The institution advertised on TV for volunteers.

Akşam yemeğinden sonra televizyonda haber izledim.

I watched the news on TV after supper.

Dün gece televizyonda Tom'la röportaj yapıldı.

Tom was interviewed on TV last night.

Senin dün televizyonda olduğun doğru mu?

Is it true that you were on TV yesterday?

O, televizyonda beyzbol oyunlarını izlemeyi sever.

He likes watching baseball games on TV.

O, televizyonda beyzbol oyunları izlemeyi seviyor.

- He is fond of watching baseball games on TV.
- He likes watching baseball games on TV.
- He likes to watch baseball games on TV.
- He enjoys watching baseball games on TV.

- Onu TV'de gördüm.
- Onu televizyonda gördüm.

I saw it on TV.

Televizyonda çok fazla sayıda reklam var.

There are too many commercials on TV.

- TV'de ne var?
- Televizyonda ne var?

What's on TV?

O, televizyonda beyzbol maçları izlemeye düşkündür.

He is fond of watching baseball games on TV.

Televizyonda sık sık gece oyunları izlerim.

I often watch night games on TV.

Televizyonda annemizin bürosunu alevler içinde gördük.

On TV we saw Mummy's office in flames.

Dün gece televizyonda beyzbol oyunu izledik.

We watched the baseball game on TV last night.

Dün akşam televizyonda başkanın konuşmasını dinledik.

Yesterday evening we heard the President talk on television.

Televizyonda görünmek için tek şansımı kaybettim.

I lost my only chance to appear on television.

Bu akşam televizyonda beyzbol seyretmek istiyorum.

I want to see baseball on television this evening.