Translation of "Bitiren" in English

Yemeği son bitiren oydu.

He was the last person to finish eating.

Tom yemeyi bitiren tek kişiydi.

Tom was the first one to finish eating.

Tom yemeyi bitiren son kişiydi.

- Tom was the last person to finish eating.
- Tom was the last one to finish eating.
- Tom was the last to finish eating.

Tom testi bitiren ilk kişiydi.

Tom was the first one to finish the test.

Bugün Avustralya'da liseyi bitiren öğrencilerin yarısı

half of the students completing high school today in Australia

Ve hepsini bir gülümse ile bitiren

and end it all with a smile,

Içimi yiyip bitiren bu ikiyüzlülüğü daha çok hissettim.

the more I felt this hypocrisy creeping up inside me.

Tom bölüm birincisiydi ve Mary okulu ikincilikle bitiren öğrenciydi.

Tom was valedictorian and Mary was the salutatorian.

Bir sınavı ilk bitiren öğrenci mutlaka en iyi notu almaz.

The student who finishes an examination first does not necessarily get the best grade.

Sınavı ilk bitiren öğrenci her zaman en iyi notu almaz.

The student who finishes the examination first does not always get the best grade.

O bir tenis oyuncusu olarak hayatını bitiren bir kaza geçirdi.

She had an accident that ended her life as a tennis player.

Medeniyetin temel kazanımları, yalnızca ortaya çıkan toplumları yıkıp bitiren süreçlerden ibarettir.

The major advances in civilization are processes which all but wreck the societies in which they occur.