Translation of "Yemeği" in English

0.017 sec.

Examples of using "Yemeği" in a sentence and their english translations:

Onunla öğle yemeği yemeği planlıyorum.

I plan to have lunch with him.

Akşam yemeği!

Dinner!

Öğle yemeği!

Lunch!

Onunla birlikte öğle yemeği yemeği planlıyorum.

I'm scheduled to have lunch with him.

- Akşam yemeği zamanı.
- Akşam yemeği vakti.

- Time for dinner.
- It's dinnertime.

- Ben akşam yemeği yaptım.
- Akşam yemeği yaptım.

- I made supper.
- I made dinner.

- Şimdi öğlen yemeği zamanı.
- Öğle yemeği zamanı.

- It's lunch time.
- It's lunch time!

- Öğle yemeği yiyoruz.
- Biz öğle yemeği yiyoruz.

- We are having lunch.
- We're having lunch.

- Öğle yemeği yiyorum.
- Ben öğle yemeği yiyorum.

- I'm eating lunch.
- I'm having lunch.

- Akşam yemeği yiyoruz.
- Biz akşam yemeği yiyoruz.

- We are having dinner.
- We're having dinner.

öğle yemeği yedik.

and then we had lunch.

. öğle yemeği vakti."

be over by lunchtime.”

Akşam yemeği zamanı.

- It's time for dinner.
- Time for dinner.
- It's supper time.

Öğle yemeği masada.

The lunch is on the table.

Akşam yemeği yiyelim.

- Let's have dinner.
- Let's eat supper.
- Let's eat dinner.

Akşam yemeği harikaydı.

Dinner was awesome.

Akşam yemeği pişiriyorum.

- I'm making dinner.
- I'm cooking dinner.

Öğle yemeği yiyelim!

Let's do lunch!

Öğle yemeği yedik.

We had a meal after noon.

Öğle yemeği zamanı!

It's lunchtime!

Öğle yemeği hazır!

- Lunch is ready!
- Lunch is ready.

Akşam yemeği hazır!

- Dinner's ready.
- Dinner is ready!
- Dinner's ready!

Öğle yemeği nasıldı?

- How was lunch?
- How did the luncheon go?

Akşam yemeği almalıyız.

We should get dinner.

Öğle yemeği getirmeliydik.

- We should've brought lunch.
- We should have brought lunch.

Yemeği beğendin mi?

Did you like the meal?

İtalyan yemeği lezzetliydi.

The Italian food was delicious.

Akşam yemeği yemedim.

I haven't had dinner.

Öğle yemeği yemedim.

I haven't had lunch.

Akşam yemeği yapıyorum.

I'm making dinner.

Akşam yemeği yiyoruz.

- We are having dinner.
- We're having dinner.

Akşam yemeği pişireceğim.

I'm going to cook dinner.

Öğle yemeği yiyorum.

I'm eating my lunch.

Öğle yemeği yiyeceğim.

I'm going to lunch.

Öğle yemeği zamanıydı.

- It was lunchtime.
- It was time for lunch.

Akşam yemeği soğuyor.

- Supper's getting cold.
- Dinner's getting cold.
- Supper is getting cold.

Akşam yemeği hazırdır.

Supper is ready.

Tatlı yemeği bıraktım.

I gave up eating dessert.

Akşam yemeği vakti.

Time for dinner.

Öğle yemeği harikaydı.

Lunch was great.

Öğle yemeği dahil.

Lunch is included.

Öğle yemeği sağlanacaktır.

Lunch will be provided.

Öğle yemeği ye.

Have lunch.

Akşam yemeği hazır.

- Dinner is ready.
- Dinner's ready.
- Dinner is ready to eat.
- Dinner is ready!

Akşam yemeği benden.

- Dinner's on me.
- Dinner is on me.

Akşam yemeği yiyeceğim.

I'll have dinner.

Öğle yemeği getirdim.

I've brought lunch.

Akşam yemeği masada.

Dinner is on the table.

Öğle yemeği senden.

Lunch is on you.

Yemeği nereye sakladın?

Where did you hide the food?

Bugünün yemeği nedir?

What's today's dinner?

O yemeği yiyemem.

I can't eat that food.

Öğle yemeği yiyelim.

- Let's have lunch.
- Let's have lunch!
- Let's eat lunch.

Öğle yemeği hazır.

Lunch is on.

Akşam yemeği nasıldı?

How was dinner?

Akşam yemeği pahalıydı.

Dinner was expensive.

Öğle yemeği öğleyin.

Lunch is at noon.

Sandvicimi yemeği bitireyim.

Let me finish eating my sandwich.

Öğle yemeği zamanı.

It's time for lunch.

Akşam yemeği yemedik.

We didn't eat dinner.

Akşam yemeği lezzetliydi.

Dinner was delicious.

Yemeği ben pişireyim.

Let me do the cooking.

Akşam yemeği mükemmeldi.

Dinner was excellent.

Akşam yemeği istemiyorum.

I don't want any dinner.

Bu yemeği sevmiyorum.

I don't like this food.

Buradaki yemeği sevmiyorum.

I don't like the food here.

Hangi yemeği yiyor?

What is she eating?

Tom yemeği ödedi.

Tom paid for the meal.

Bu Tom'un yemeği.

This is Tom's dish.

- Bugünün yemeği oldukça mükellef.
- Bugünün yemeği oldukça gösterişli.

Today's food is quite elaborate.

Tom bu gece Mary'yle akşam yemeği yemeği planlıyor.

Tom is planning to eat dinner with Mary tonight.

Tom akşam yemeği için İtalyan yemeği yemek istiyor.

Tom wants to eat Italian food for dinner.

- Akşam yemeği hazır.
- Akşam yemeği yemek için hazır.

- Dinner is ready.
- Dinner's ready.
- Dinner is ready to eat.

- Seninle akşam yemeği yemem.
- Seninle akşam yemeği yiyemem.

I can't have dinner with you.

- Henüz öğle yemeği yemedim.
- Ben henüz öğle yemeği yemedim.
- Ben daha öğle yemeği yemedim.

I haven't had lunch yet.

- Akşam yemeği hazır olmak üzeredir.
- Akşam yemeği neredeyse hazır.

- The dinner is almost ready.
- Dinner is almost ready.
- Dinner's almost ready.

- Ona akşam yemeği pişirdim.
- Onun için akşam yemeği pişirdim.

I cooked her dinner.