Translation of "Batımına" in English

Güzel gün batımına bak.

Look at the beautiful sunset!

Güzel gün batımına hayran kaldık.

We admired the beautiful sunset.

Güzel gün batımına hayran olmamıza yardımcı olamadık.

We could not help admiring the beautiful sunset.

Gün doğumundan gün batımına kadar çiftlikte çalışır.

He works on the farm from sunrise to sunset.

Öğleden gün batımına kadar zafer şüpheli idi.

From noon until sunset, victory was doubtful.

Çiftçi gün doğumunda kalktı ve gün batımına kadar çalıştı.

- The farmer rose at sunrise and worked till sunset.
- The farmer got up at sunrise and worked till sunset.

Yalnız korucu atına bindi ve gün batımına doğru sürdü.

The Lone Ranger got on his horse and rode off into the sunset.

Şerif Tom'a gün batımına kadar şehir dışında olmasını söyledi.

The sheriff told Tom to be out of town by sundown.

Tom ve Mary gün batımına hayranlık duyarak kıyı boyunca yürüdüler.

Tom and Mary walked along the shoreline, admiring the sunset.

Tom gün batımına bakarken rıhtımda tin whistle çalarak oturmayı sever.

Tom likes to sit on the dock playing his tin whistle while looking at the sunset.

- Gün batımına kadar yürüyenecek on milimiz daha var.
- Gün batımından önce yürümemiz gereken on milimiz daha var.

We have another ten miles to walk before sunset.