Translation of "Kalktı" in English

- O, ayağa kalktı.
- Ayağa kalktı.

He stood up.

Perde kalktı.

The curtain rose.

Ayağa kalktı.

He stood up.

Tom kalktı.

Tom got up.

Onlar kalktı.

They got up.

Sis kalktı.

The fog has lifted.

Yataktan kalktı.

She got out of bed.

Sami kalktı.

Sami got up.

Adam ayağa kalktı.

The man stood up.

O, sabah kalktı.

He got up in the morning.

Yavaşça ayağa kalktı.

He stood up slowly.

O, ayağa kalktı.

She stood up.

O geç kalktı.

She got up late.

Uçak zamanında kalktı.

The plane took off on time.

O, yataktan kalktı.

He leapt out of bed.

Tom geç kalktı.

Tom got up late.

Tom yavaşça kalktı.

Tom got up slowly.

Tom ayağa kalktı.

- Tom stood up.
- Tom got up.

Tom masadan kalktı.

Tom got up from the table.

Tom kanepeden kalktı.

Tom got up from the couch.

Tom banktan kalktı.

Tom got up from the bench.

Tom taburesinden kalktı.

Tom got up from his stool.

Tom sandalyesinden kalktı.

Tom got up from his chair.

Tom yerden kalktı.

Tom got up off the floor.

Tom koltuğundan kalktı.

Tom got up from his seat.

Tom masasından kalktı.

Tom got up from his desk.

Sis çabucak kalktı.

The fog lifted quickly.

Tom hızla kalktı.

Tom got up quickly.

O, koltuğundan kalktı.

He rose from his seat.

Tom amuda kalktı.

Tom did a handstand.

Leyla erken kalktı.

Layla got up early.

Tom erken kalktı.

Tom got up early.

Sami ayağa kalktı.

Sami stood up.

Sami yerden kalktı.

Sami got up from the floor.

Sami sahura kalktı.

Sami woke up for suhoor.

Otobüs yeni kalktı.

- The bus has just left.
- The bus has just pulled out.

Tom kalktı zaten.

Tom is already up.

- Tom büyük özenle kalktı.
- Tom büyük ihtimamla kalktı.

Tom rose with great care.

Arkadan bir el kalktı.

A hand was raised behind.

Anlaşmazlık tamamen ortadan kalktı.

That dispute has been settled once and for all.

Gözlerindeki yaşlarla ayağa kalktı.

She rose to her feet with tears in her eyes.

O, aniden sandalyeden kalktı.

He suddenly rose from the chair.

- Tren gitti.
- Tren kalktı.

The train is gone.

Tom aniden ayağa kalktı.

Tom stood up suddenly.

Tom büyük özenle kalktı.

Tom rose with great care.

Onu görünce ayağa kalktı.

Seeing that, he stood up.

Tom 7.00'de kalktı.

Tom got up at 7:00.

Tom kalktı ve gitti.

Tom got up and went away.

Tom'un köpeği ayağa kalktı.

Tom's dog stood up.

Tom tekrar ayağa kalktı.

Tom stood up again.

Herkes gitmek için kalktı.

Everybody got up to leave.

Herkes kalktı ve gitti.

Everyone got up and left.

Tom çabucak ayağa kalktı.

- Tom stood quickly.
- Tom got up quickly.

O, sandalyesinden ayağa kalktı.

He stood up from his chair.

Tom masanın arkasından kalktı.

Tom got up from behind the desk.

Tom sonunda ayağa kalktı.

Tom finally stood up.

Tom ayrılmak için kalktı.

Tom got up to leave.

Tom gitmek için kalktı.

Tom rose to go.

Kısa etek modadan kalktı.

The short skirt is out of fashion.

Tom plajda amuda kalktı.

Tom did a handstand on the beach.

Tom yavaşça sandalyesinden kalktı.

Tom slowly rose from his chair.

O, sabah sekizde kalktı.

He got up at eight in the morning.

O, sabah yedide kalktı.

She got up at seven in the morning.

Tom şafaktan önce kalktı.

Tom was up before dawn.

Tom yavaşça ayağa kalktı.

Tom stood up slowly.

Tom orada nasıl kalktı?

How did Tom get up there?

Fadıl sabah erken kalktı.

Fadil woke up early in the morning.

Tom ters tarafından kalktı.

Tom woke up on the wrong side of the bed.

Tom gecenin ortasında kalktı.

Tom got up in the middle of the night.

Tom 6.30'da kalktı.

Tom got up at 6:30.

Sami şafaktan önce kalktı.

Sami got up before dawn.

Sami de erken kalktı.

Sami was also up early.

Tom ayağa kalktı ve sonra diğer herkes de ayağa kalktı.

- Tom stood up and then everyone else stood up, too.
- Tom stood up and then everybody else stood up as well.

Ama sonra Sigismund ayağa kalktı.

But then, Sigismund stood up.

Son yıllarda tamamen ortadan kalktı.

In recent years, it has completely taken off.

Uçağımız tam saat altıda kalktı.

Our plane took off exactly on time at six.

Uçak on dakika önce kalktı.

The airplane took off ten minutes ago.

Toplantıya katılmak için erkenden kalktı.

He got up early in order to attend the meeting.

Gündoğumunu görmek için erken kalktı.

- She got up early so as to see the sunrise.
- She got up early to see the sunrise.
- She got up early in order to see the sunrise.

O bu sabah erken kalktı.

He got up early this morning.

Ayağa kalktı ve şapkasına uzandı.

He stood up and reached for his hat.

O bu yüzden erken kalktı.

That's why he got up early.

Öğrencilerin hepsi birlikte ayağa kalktı.

All of the students stood up together.

Öğretmen içeri girdiğinde ayağa kalktı.

She stood up when her teacher came in.

Tom kalktı ve odadan çıktı.

Tom got up and left the room.

Tom kalktı ve uzaklaşmaya başladı.

Tom got up and started to walk away.

Tom kapıya bakmak için kalktı.

Tom got up to answer the door.

Tom ayağa kalktı ve alkışladı.

Tom stood up and clapped.