Translation of "şüpheli" in English

Herkes şüpheli.

Everybody's suspicious.

O şüpheli.

That's doubtful.

Şüpheli görünüyorsun.

You look doubtful.

Şüpheli görünüyor.

That seems suspicious.

Tom şüpheli.

- Tom's suspicious.
- Tom is suspicious.

Bu şüpheli.

- This is suspicious.
- That's suspicious.

Şüpheli kalırım.

I remain skeptical.

- Şüpheli miyim?
- Ben bir şüpheli miyim?

Am I a suspect?

Tom şüpheli değil, ama Mary şüpheli.

Tom isn't suspicious, but Mary is.

Bilginin doğruluğu şüpheli.

The correctness of the information is doubtful.

O şüpheli görünüyor.

He looks suspicious.

Bu şüpheli görünüyor.

This sounds fishy.

O, şüpheli görünmüyordu.

- He wasn't someone you'd suspect.
- He wasn't worthy of suspicion.
- He didn't seem suspicious.

Şüpheli gözaltına alındı.

The suspect was taken into custody.

Tom şüpheli olmalı.

- Tom must've been suspicious.
- Tom had to have been suspicious.
- Tom must have been suspicious.

İnsanlar şüpheli olacaktır.

People will be suspicious.

Sen şüpheli görünüyorsun.

You look suspicious.

Tom şüpheli görünüyor.

- Tom looks doubtful.
- Tom looks skeptical.

Tom şüpheli kalıyor.

Tom remains suspicious.

Şüpheli itiraf etti.

- The suspect confessed.
- The suspect has confessed.

Onlar şüpheli değiller.

They're not suspicious.

Bir şüpheli olabilirim.

I could be a suspect.

Tom tek şüpheli.

Tom is the only suspect.

Bir şüpheli tanımlandı.

One suspect has been identified.

Şüpheli varsayımlar yapmayalım.

Let's not make dubious assumptions.

Tom şüpheli görünmüyordu.

Tom didn't seem suspicious.

Şüpheli tetikçi tutuklandı.

The suspected shooter has been arrested.

Hiçbir şüpheli tutuklanmadı.

No suspects have been arrested.

Ben şüpheli kalıyorum.

I remain doubtful.

Şüpheli neye benziyor?

What does the suspect look like?

Leyla şüpheli büyüdü.

Layla grew suspicious.

Tom şüpheli büyüdü.

- Tom got suspicious.
- Tom grew suspicious.

Tom bir şüpheli.

Tom is a suspect.

Tom şüpheli olmalıydı.

- Tom should've been suspicious.
- Tom should have been suspicious.

Tom şüpheli olmayacak.

Tom won't be suspicious.

Tom şüpheli olabilir.

Tom could be suspicious.

Tom çok şüpheli.

Tom is very suspicious.

Tom'un kazanacağı şüpheli.

It's doubtful that Tom will win.

Tom neden şüpheli?

Why is Tom suspicious?

Tom hâlâ şüpheli.

Tom is still suspicious.

Tom şüpheli değildi.

Tom wasn't suspicious.

Tom şüpheli görünüyordu.

Tom looked suspicious.

Tom şüpheli değil.

Tom isn't suspicious.

Şüpheli, silahlı ve tehlikelidir.

The suspect is armed and dangerous.

Bir şey şüpheli kalıyor.

One thing remains doubtful.

Bill'in gelip gelmeyeceği şüpheli.

It is doubtful whether Bill will come.

Şüpheli tutuklanmaktan kaçınmak istedi.

The suspect wanted to avoid being arrested.

Şüpheli suçla ilgili masumdu.

The suspect was innocent of the crime.

Onun gelip gelmeyeceği şüpheli.

It is doubtful whether she will come.

Şüpheli siyah bir erkek.

The suspect is a black male.

Şüpheli kafkasyalı bir kadın.

The suspect is a caucasian female.

O bizim tek şüpheli.

He's our only suspect.

Şüpheli birini gördün mü?

Did you see anyone suspicious?

Ben bir şüpheli değilim.

I'm not a suspect.

Şüpheli bir şey görmüyorum.

I don't see anything suspicious.

Onun şüpheli göründüğünü düşündüm.

- I thought it looked suspicious.
- I thought that it looked suspicious.

Sen bir şüpheli değilsin.

You're not a suspect.

O bana şüpheli görünüyor.

- That seems suspicious to me.
- That looks suspicious to me.

Seni ne şüpheli yaptı?

What made you suspicious?

Birçok insanın davranışları şüpheli.

The behaviour of many people is questionable.

Şüpheli tecavüzcü gözaltına alındı.

The suspected rapist was taken into custody.

Motoru çalıştırabilip çalıştıramayacağımız şüpheli.

It is doubtful if we can get the engine working.

O bana şüpheli görünüyor

That seems suspicious to me.

Üç şüpheli gözaltına alındı.

Three suspects have been arrested.

- Tom şüpheli.
- Tom şüpheci.

Tom is skeptical.

O şüpheli değil mi?

Isn't that suspicious?

Tom bir şüpheli mi?

Is Tom a suspect?

Şüpheli bir şey görmedim.

I didn't see anything suspicious.

Tom bir şüpheli değil.

Tom isn't a suspect.

Bu kadar şüpheli olmayın.

Don't be so suspicious.

Tom'un gelip gelmeyeceği şüpheli.

It's doubtful whether Tom will come.

Şüpheli bir şey var.

There's something fishy.

Onu hayli şüpheli buluyorum.

I find it highly suspicious.

Şimdi herkes bir şüpheli.

Everybody now is a suspect.

Şüpheli işbirliği yapmayı reddetti.

The suspect refused to cooperate.

Tom'un şüpheli olacağından eminim.

I'm sure Tom will be skeptical.

Gözaltında hiç şüpheli yok.

There are no suspects in custody.

Tom muhtemelen şüpheli olacak.

- Tom will likely be suspicious.
- Tom is probably going to be suspicious.

Tom çok şüpheli değildi.

Tom wasn't very suspicious.

Tom şüpheli olduğunu söyledi.

- Tom said he's suspicious.
- Tom said that he's suspicious.

Tom'un bunu yapabileceği şüpheli.

It's doubtful that Tom will be able to do that.

Tom'un şüpheli olduğunu bilmiyordum.

I didn't know Tom was suspicious.

Tom şüpheli gibi görünüyor.

It looks like Tom is suspicious.

Bence Tom hâlâ şüpheli.

- I think Tom is still suspicious.
- I think that Tom is still suspicious.

Tom muhtemelen hâlâ şüpheli.

Tom is probably still suspicious.

Tom bir şüpheli değildi.

Tom wasn't a suspect.