Translation of "Barbekü" in English

0.004 sec.

Examples of using "Barbekü" in a sentence and their english translations:

Adamlar barbekü yapıyorlardı.

The men are having a barbecue.

Bir barbekü yapıyoruz.

- We're having a barbie.
- We're having a barbecue.

Burada barbekü yok.

No barbecues here.

Biz plajda barbekü yapacağız.

We'll have a barbecue at the beach.

Önümüzdeki Cumartesi barbekü yapıyoruz.

We're having a barbecue next Saturday.

Tom barbekü yapmayı seviyor.

Tom likes to barbecue.

Uzun bir süredir barbekü yapmadım.

I haven't had a barbecue for a long time.

Biz pazar günü barbekü yapıyoruz

We're having a barbeque on Sunday.

Kimse yanmış bir barbekü yemekten hoşlanmaz!

No one likes to eat a burnt barbecue!

Bir barbekü için mükemmel bir gün.

It's a perfect day for a barbecue.

Arka bahçemizde genellikle barbekü partileri veriyoruz.

We often have barbecue parties in our backyard.

Gelecek pazar barbekü partisi vermeye ne dersin?

- How about holding a barbecue party next Sunday?
- How about having a barbecue party next Sunday?

Çoğu kez barbekü ve havuz partileri veriyoruz.

We often have barbecues and pool parties.

Bir barbekü partisi vereceğiz. Ebeveynlerine benim ebeveynlerimin orada olacaklarını söyle.

So we're gonna have a barbecue party. Tell your parents that my parents are gonna be there.

Yüzme havuzu, barbekü, futbol sahası ve bilardo masalı kır evi tamamlandı.

The country house was complete, with a swimming pool, a barbecue, a soccer field and a pool table.

Barbekü yaparsak benim için sorun değil fakat gözlerime duman kaçtığında ondan hoşlanmıyorum.

It's OK with me if we barbecue, but I don't like it when smoke gets in my eyes.

- Mangal yapmak için lazım olan her şeyimiz var.
- Barbekü yapmak için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz.

We have everything we need for a barbecue.