Translation of "Önümüzdeki" in English

0.233 sec.

Examples of using "Önümüzdeki" in a sentence and their english translations:

Önümüzdeki nedir?

What is that in front of us?

Önümüzdeki yıl.

Next year.

Önümüzdeki ay evlenecekler.

They'll get married next month.

Önümüzdeki hafta gelemem.

- I cannot come next week.
- I can't come next week.

Önümüzdeki ay görüşürüz.

I'll see you next month.

Önümüzdeki ay taşınıyoruz.

- We are moving next month.
- We're moving next month.

Önümüzdeki Pazar evleneceğiz.

We are to be married next Sunday.

Önümüzdeki hafta deneyeceğim.

I will try next week.

Önümüzdeki yol donmuş.

The road ahead is frozen.

Önümüzdeki perşembe tatil.

Next Thursday is a holiday.

- Kesinlikle önümüzdeki hafta bileceğiz.
- Kesinlikle önümüzdeki hafta öğreneceğiz.

We'll know for sure next week.

- Önümüzdeki ay Avustralya'ya gidiyorum.
- Önümüzdeki ay Avustralya'ya gideceğim.

I'm going to Australia next month.

- Önümüzdeki pazartesi milli bayram.
- Önümüzdeki pazartesi ulusal bayram.

Next Monday is a national holiday.

- Önümüzdeki hafta Stockholm'e hareket edeceğim.
- Önümüzdeki hafta Stockholm'e taşınacağım.

I'll move to Stockholm next week.

- Önümüzdeki pazartesiye kadar kimseye söylemeyelim.
- Önümüzdeki pazartesiye kadar kimseye anlatmayalım.
- Önümüzdeki pazartesiye kadar kimselere söylemeyelim.

Let's not tell anybody until next Monday.

Önümüzdeki beş yıl boyunca,

and we're going to learn so much over next five years

İnsanların önümüzdeki zor işlere

We need people to bring their absolute full selves

Önümüzdeki yedi hafta boyunca

And so, over the next seven weeks,

Önümüzdeki beş yıl boyunca

Over the next five years,

Toplantı önümüzdeki Perşembe yapılacak.

The meeting is to be held next Thursday.

Parti önümüzdeki Pazar düzenlenecek.

The party is to be held next Sunday.

Sergi önümüzdeki ay yapılacak.

The exhibition will be held next month.

Önümüzdeki İlkbaharda Sendai'ye gidiyor.

She is going to Sendai this spring.

Önümüzdeki hafta ne oluyor?

What's happening next week?

Önümüzdeki Cumartesiye ne dersiniz?

How about next Saturday?

Lütfen önümüzdeki Cuma gel.

Please come next Friday.

Sınav önümüzdeki pazartesi başlıyor.

The examination begins next Monday.

Önümüzdeki hafta dağa gidiyoruz.

Next week, we're heading to the mountain.

Önümüzdeki yıl denize gideceğim.

Next year I'll go to the sea.

Önümüzdeki Pazartesi Narita'dan ayrılıyoruz.

We are leaving Narita next Monday.

Muhtemelen önümüzdeki seçimlerde kazanacak.

He'll probably win in the next election.

Önümüzdeki yıl ne yazacağım?

What will I write next year?

Önümüzdeki hafta geri dönüyorum.

I'm coming back next week.

Önümüzdeki yıl Hawaii'ye gideceğim.

Next year I'm going to Hawaii.

Önümüzdeki kış sert olacaktır.

The coming winter will be harsh.

Tom önümüzdeki pazartesi geliyor.

Tom is coming next Monday.

Önümüzdeki hafta Boston'a taşınıyoruz.

We're moving to Boston next week.

Maç önümüzdeki hafta tekrarlanacak.

The play will be repeated next week.

Önümüzdeki bahar Boston'a gidiyorum.

I'm going to Boston next spring.

Önümüzdeki hafta eve gidiyorum.

I'm going home next week.

Önümüzdeki Cumartesi barbekü yapıyoruz.

We're having a barbecue next Saturday.

Önümüzdeki Pazar tenis oynayacağım.

I am going to play tennis next Sunday.

Önümüzdeki pazara ne dersin?

What about next Sunday?

Düğün, önümüzdeki bahar gerçekleşecek.

The wedding will take place next spring.

Önümüzdeki ay yavruları olacak.

She is going to have kittens next month.

Önümüzdeki cuma onu göreceğim.

I'll see him next Friday.

Onu önümüzdeki pazartesi yapacağım.

I'll do that next Monday.

Önümüzdeki hafta tekrar gel.

Come again next week.

Derslere önümüzdeki pazartesi başlıyoruz.

We start classes next Monday.

Önümüzdeki yıla kadar bekle.

- Wait till next year.
- Wait until next year.

Bu önümüzdeki yıl değişebilir.

This may change next year.

Tom önümüzdeki hafta geliyor.

Tom is coming next week.

Toplantı önümüzdeki pazar yapılacak.

The meeting is taking place next Sunday.

Önümüzdeki pazar evde olmayacağım.

I won't be home next Sunday.

Önümüzdeki hafta Balaton'a gidiyorum.

Next week I’m going to the Balaton.

Önümüzdeki hafta size yazacağım.

I will write to you next week.

Önümüzdeki ayı iple çekiyorum.

I'm looking forward to the next month.

Önümüzdeki hafta geri geleceğim.

I'll be back next week.

Önümüzdeki pazartesi ne yapıyorsun?

What are you doing next Monday?

Önümüzdeki pazartesi Tom'la buluşuyorum.

I'm meeting Tom next Monday.

Önümüzdeki hafta Boston'a gidiyorum.

I'm going to Boston next week.

Önümüzdeki hafta birbirimizi göreceğiz.

We'll see each other next week.

Önümüzdeki hafta birbirimizi görürüz.

We see each other next week.

Önümüzdeki haftaya kadar bekleyemem.

I can't wait until next week.

Testler önümüzdeki hafta başlar.

Tests start next week.

Önümüzdeki yıla kadar bilmeyeceğiz.

We won't know until next year.

Sanırım önümüzdeki hafta öğreneceğim.

I guess I'll find out next week.

Önümüzdeki hafta tekrar deneyeceğiz.

We'll try again next weekend.

Önümüzdeki pazartesiye kadar bekleyemem.

I can't wait till next Monday.

Önümüzdeki hafta Boston'a gelebilirim.

I might come to Boston next week.

Önümüzdeki hafta Boston'da olabilirim.

I might be in Boston all next week.

Sanırım önümüzdeki ay görüşürüz

- I guess I'll see you next month.
- I guess that I'll see you next month.

Önümüzdeki yıl fransızca çalışabiliriz.

We might study French next year.

Bunu önümüzdeki ay yapalım.

Let's do that next month.

Bunu önümüzdeki baharda yapacağız.

We're going to do that next spring.

Önümüzdeki pazartesi eve gideceğim.

I'll get home next Monday.

Tom önümüzdeki hafta gidecek.

Tom is going to leave next week.

Tom önümüzdeki yaz evlenecek.

Tom is going to get married next summer.

Tom önümüzdeki yıl gidiyor.

Tom is leaving next year.

Komite önümüzdeki pazartesi toplanacak.

The committee will meet next Monday.

Önümüzdeki pazar Tom'la görüşeceğim.

I'll see Tom next Monday.

- O, önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.
- O önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.

She is going to France next week.

- Önümüzdeki ay Bostan'daki amcamı ziyaret edeceğim.
- Önümüzdeki ay Bostan'daki dayımı ziyaret edeceğim.
- Önümüzdeki ay Bostan'daki eniştemi ziyaret edeceğim.

I'll visit my uncle in Boston next month.

Önümüzdeki pazar nereye gitmek istersin?

Where would you like to go next Sunday?

Önümüzdeki Pazar gününü boş tutun.

Keep next Sunday free.

Önümüzdeki pazartesiye kadar mektubu almalısın.

You should receive the letter by next Monday.

Önümüzdeki pazartesi seni görebilecek miyim?

Will I be able to see you next Monday?

Onu önümüzdeki Cuma tekrar göreceğim.

I will be seeing her again next Friday.

Önümüzdeki Pazar arabayla geziye çıkacağız.

We'll go for a drive next Sunday.

Önümüzdeki sorun acil bir sorundur.

The question before us is an urgent one.

Konser önümüzdeki pazar günü gerçekleşecek.

The concert will take place next Sunday.

Ben önümüzdeki hafta Avrupa'ya gidiyorum.

- I'm going to Europe next week.
- I am going to Europe next week.
- I'll be going to Europe next week.

Raporların önümüzdeki Pazartesi vadesi doluyor.

Reports are due next Monday.

Önümüzdeki hafta fabrika muhtemelen kapatılacak.

Possibly the factory will be closed down next week.

Beyzbol maçı önümüzdeki hafta yapılacak.

The baseball match will come off next week.

Yeni mağaza önümüzdeki hafta açılacak.

The new store is going to open next week.

Binanın inşaatı önümüzdeki yıl başlayacaktır.

The construction of the building will be started next year.