Translation of "Bakmasını" in English

0.004 sec.

Examples of using "Bakmasını" in a sentence and their english translations:

Onun ebeveynlerine bakmasını istedi.

She wanted him to take care of her parents.

Tom'un bana bakmasını istiyorum.

I want Tom to look at me.

Tom'un eşyalarıma bakmasını istedim.

I asked Tom to watch my things.

Onun bana bakmasını istiyorum.

I want her to look at me.

Ona kendi işine bakmasını söyle.

Tell him to mind his own business.

Tom Mary'nin çocuklara bakmasını istedi.

Tom asked Mary to look after the children.

Tom Mary'nin çocuklarına bakmasını istemiyordu.

Tom didn't want Mary to babysit his children.

Tom Mary'nin çocuklarına bakmasını istedi.

- Tom asked Mary to babysit his children.
- Tom asked Mary to babysit his kids.

Tom, Mary'nin ona bakmasını istemedi.

Tom didn't want Mary to take care of him.

Mary'nin Tom yerine bana bakmasını istedim.

I wanted Mary to look at me instead of Tom.

Tom muhtemelen Mary'ye pencereden bakmasını söyleyecektir.

Tom will probably tell Mary to look out the window.

Tom Mary'ye pencereden dışarı bakmasını söyledi.

Tom told Mary to look out the window.

Tom'a kendine daha iyi bakmasını söyledim.

I told Tom to take better care of himself.

Tom ve Mary John'un çocuklarına bakmasını istediler.

Tom and Mary asked John to babysit their children.

Tom hiç kimsenin onun eşyasına bakmasını istemiyordu.

Tom didn't want anyone looking through his stuff.

Lucy'nin annesi, ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.

Lucy's mother told her to take care of her younger sister.

Doktordan ertesi gün tekrar gelip oğluna bakmasını istedi.

She asked the doctor to come and see her son again the next day.

Tom, Mary'ye kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.

Tom advised Mary to take better care of herself.

Tom'dan Pazartesi gecesi bizim için bebek bakmasını istedim.

I've asked Tom to babysit for us on Monday night.

Bu gece Tom'dan bizim için çocuğa bakmasını isteyebilirim.

I could ask Tom to babysit for us tonight.

O, ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.

She advised him to take better care of himself.

Lucy'nin annesi ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.

Lucy's mother told her to look after her younger sister.

Tom orada öylece durup Mary'nin aynada kendisine bakmasını izliyordu.

Tom just stood there watching Mary staring at herself in the mirror.

Tom'un doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.

Tom's doctor advised him to take better care of himself.

Tom bu gece Mary'nin çocuk bakmasını istediğini sana söyledi mi?

Did Tom tell you he asked Mary to babysit tonight?

George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.

George was so tired that his doctor advised him to take better care of himself.