Translation of "çocuklarına" in English

0.017 sec.

Examples of using "çocuklarına" in a sentence and their english translations:

- Çocuklarına dikkat etmez.
- Çocuklarına bakmıyor.

- He does not take care of his children.
- He doesn't take care of his children.

- Çocuklarına bakmıyor.
- O çocuklarına bakmıyor.

He doesn't take care of his children.

Çocuklarına bakmıyor.

He does not take care of his children.

Çocuklarına oku.

Read to your kids.

Kendisini çocuklarına adadı.

She devoted herself to her children.

O çocuklarına bakmıyor.

- He does not take care of his children.
- He doesn't take care of his children.

Çocuklarına Rusça öğretti.

He taught his children Russian.

Çocuklarına harçlık verir.

He gives his children an allowance.

Tom çocuklarına bakamadı.

- Tom wasn't able to take care of his children.
- Tom wasn't able to take care of his kids.

Sami çocuklarına yaklaştı.

Sami approached his children.

Çocuklarına Fransızca öğretti.

He taught French to his children.

- Eşi ikinci çocuklarına gebe.
- Karısı ikinci çocuklarına hamile.

His wife is pregnant with their second child.

O, kendini çocuklarına adamıştır.

She is devoted to her children.

O, çocuklarına karşı sertti.

- He was severe with his children.
- He was strict with his children.

Bu gece çocuklarına bakacağım.

I'll take care of your children tonight.

Senin için çocuklarına bakacağım.

I'll babysit your kids for you.

Tom kendini çocuklarına adadı.

Tom is devoted to his children.

Tom çocuklarına garajı boyattı.

Tom had his kids paint the garage.

Tom çocuklarına çok kızgın.

Tom is very angry with his children.

Tom çocuklarına Fransızca öğretebilir.

Tom might be able to teach French to your kids.

O çocuklarına çok kızdı.

She got very angry with her children.

Kolej çocuklarına Fransızca öğretirim.

I teach French to college kids.

Tom çocuklarına karşı berbattı.

Tom was horrible with children.

Çocuklarına Esperanto öğretecek misin?

Will you teach your children Esperanto?

Dan, Linda'nın çocuklarına baktı.

Dan babysitted Linda's children.

Onların çocuklarına büyü yapmıyorum.

I'm not casting a spell over their children.

Ebeveynler çocuklarına eşlik etmeliler.

Parents must accompany their children.

Çocuklarına karşı nazik ol.

Be nice to your kids.

O, çocuklarına Rusça öğretti.

- She taught her children Russian.
- She learned her children Russian.

Tom çocuklarına Fransızca öğretti.

- Tom taught his children French.
- Tom taught French to his children.

Hiç çocuklarına sarıldın mı?

Have you ever hugged your children?

Jack çocuklarına çok serttir.

Jack is very severe with his children.

Çocuklarına iyi örnek göstermelisin.

You should set a good example to your children.

Çocuklarına sebzeleri nasıl yedirirsin?

How do you get your children to eat vegetables?

Benim sevgimi çocuklarına ver.

Give my love to your kids.

Tom çocuklarına çok katı.

Tom is very strict with his children.

Tom çocuklarına oyuncak alıyor.

- Tom is buying some toys for his children.
- Tom is buying his children some toys.

Tom çocuklarına çok kızmıştı.

Tom was very angry with his children.

Tom'un çocuklarına Fransızca öğretiyorum.

I teach French to Tom's children.

Tom'un çocuklarına Fransızca öğrettim.

I taught Tom's children French.

Sami çocuklarına çok bağlıydı.

Sami was very attached to his kids.

Kız çocuklarına isim dahi vermiyordu

did not even name girls

O çocuklarına karşı çok sertti.

She was very strict with her children.

Her zaman çocuklarına özen gösterir.

She always takes care of her children.

Tom'un karısı ikinci çocuklarına hamile.

Tom's wife is pregnant with their second child.

Tom çocuklarına daha iyi bakmalı.

- Tom should take better care of his children.
- Tom should take better care of his kids.

Sen işteyken çocuklarına kim bakıyor?

Who takes care of your children while you're at work?

Çocuklarına iyi bir eğitim verdi.

He gave his children a good education.

Bu akşam onun çocuklarına bakmalıyız.

We must look after her children this evening.

Onların çocuklarına Edward adı verildi.

Their boy was named Edward.

Tom çocuklarına elveda öpücüğü verdi.

Tom kissed his kids goodbye.

Çocuklarına Esperanto öğretmek istiyor musun?

Do you intend to teach Esperanto to your children?

O, çocuklarına eşit olarak davrandı.

She treated her kids equally.

Tom Mary'nin çocuklarına Fransızca öğretti.

Tom taught Mary's children French.

Tom Mary'nin çocuklarına bakmasını istemiyordu.

Tom didn't want Mary to babysit his children.

Tom Mary'nin çocuklarına bakmasını istedi.

- Tom asked Mary to babysit his children.
- Tom asked Mary to babysit his kids.

Anneler çocuklarına bağırdığında bundan hoşlanmam.

I don't like when mothers yell at children.

Tom çocuklarına uyku masalı anlatıyor.

Tom is telling his children a bedtime story.

Çocuklarına eğlendirici bir hikaye anlattı.

She told her children an amusing story.

O, onun çocuklarına çok öfkelidir.

She is very angry with her children.

Onlar çocuklarına Thomas adını verdiler.

They named their child Thomas.

Tom çocuklarına çok iyi bakmaz.

Tom doesn't take very good care of his children.

Tom, Mary'nin çocuklarına Fransızca öğretti.

Tom taught French to Mary's children.

Çocuklarına işe yaramaz şeyler öğretme.

Don't teach your kids useless stuff.

Fadıl kendini sokak çocuklarına adadı.

Fadil dedicated himself to street kids.

Tom çocuklarına bakacak birini arıyor.

Tom is looking for somebody to babysit his kids.

Onlar çocuklarına çöp gibi davranırlar.

They treat their children like garbage.

Tom çocuklarına çok para veriyor.

- Tom gives too much money to his children.
- Tom gives his children too much money.

Tom çocuklarına bir hikaye okudu.

- Tom read a story to his children.
- Tom read his children a story.

Tom hiç çocuklarına sarılıyor mu?

Does Tom ever hug his children?

Sami gazabını üvey çocuklarına çevirdi.

Sami turned his wrath on his stepkids.

Sami'nin çocuklarına geçici velayet verildi.

Sami was granted temporary custody of his children.

Tom çocuklarına bazı oyuncaklar aldı.

- Tom bought some toys for his children.
- Tom bought his children some toys.
- Tom bought his kids some toys.
- Tom bought some toys for his kids.

Tom çocuklarına dişlerini fırçalamasını söyledi.

Tom told his children to brush their teeth.

Çocuklarına bağıran insanlara tahammül edemiyorum.

- I can't stand people who yell at their kids.
- I can't stand people who yell at their children.

- Bazı aileler çocuklarına aşı yaptırmayı reddediyor.
- Bazı ebeveynler çocuklarına aşı yapılmasına karşı çıkıyor.

Some parents refuse to have their children vaccinated.

Bay Yoshida çocuklarına karşı çok serttir.

Mr Yoshida is too severe with his children.

Çift ilk çocuklarına Mark adını verdi.

The couple named their first child Mark.

Çocuklarına çok büyük bir servet bıraktı.

He left an immense fortune to his children.

Bay Yoshida çocuklarına karşı çok sert.

Mr. Yoshida is too severe with his children.

Onun çocuklarına davranma tarzı bir suçtur.

It's a crime the way he treats his children.

Aileler çocuklarına örnek ile kibarlığı öğretmeli.

By example, parents should teach their children kindness.

Tom çocuklarına birbirlerine yardım etmelerini söyledi.

Tom told his children to help each other.

O, zamanının çoğunluğunu çocuklarına bakarak harcar.

She spends a majority of her time taking care of her children.

Tom çocuklarına çalışmanın değerini öğretmek istiyor.

Tom wants to teach his children the value of work.

Tom çocuklarına karşı çok ağzı bozuktu.

Tom was very abusive towards his children.

Tom evde kalıp çocuklarına bakmak zorunda.

Tom has to stay home and take care of his children.

Tom çocuklarına nasıl satranç oynayacaklarını öğretti.

Tom taught his children how to play chess.

Tom çocuklarına bir uyku masalı anlattı.

Tom told his children a bedtime story.

Tom çocuklarına çalmanın yanlış olduğunu söyledi.

Tom told his children it was wrong to steal.

Tom çocuklarına onları sevdiğini hiç söylemedi.

Tom never told his children that he loved them.

Tom çocuklarına bakacak birini bulmaya çalışıyor.

Tom has been trying to find someone to take care of his children.