Translation of "Azalttı" in English

O, şekerlemeyi azalttı.

He had cut down on sweets.

Tom alevi azalttı.

Tom lowered the flame.

İlaç onun acısını azalttı.

The medicine decreased his pain.

O içki içmeyi azalttı.

He cut down on drinking.

Tom şekerli yiyecekleri azalttı.

Tom has cut down on sweets.

Fırtına onun öfkesini azalttı.

The storm remitted its fury.

Savaş ülkenin zenginliği azalttı.

The war diminished the wealth of the country.

Tom içki içmeyi azalttı.

Tom has cut down on drinking.

Günde bir sigaraya kadar azalttı.

He tapered off to one cigarette a day.

Ve yoksulluğu yarıdan fazla azalttı.

and reduced poverty by more than half.

Onun şakası odadaki gerginliği azalttı.

His joke eased the tension in the room.

Sadece eğitimdeki farkı %50 kadar azalttı.

between the rich and poor children by about 50 percent.

- Hükümet vergileri azalttı.
- Hükümet vergileri hafifletti.

The government lightened taxes.

Tavsiye ettiğim üzere babam tuzlu gıdaları azalttı.

My father cut down on salty food as I had advised.

Mary her gün yüzerek bel ölçüsünü azalttı.

Mary decreased her waist size by swimming every day.

Kırsal göçü Almanya'nın bu bölgesindeki bütün köylerin nüfusunu azalttı.

The rural exodus depopulated entire villages in this region of Germany.

Amerika Birleşik Devletleri, başarıyla Yerli topraklarının nüfusunu azalttı. Başka bir deyişle, Birleşik Devletler, başarılı bir soykırımı gerçekleştirdi.

The United States successfully depopulated Indian lands. In other words, the United States carried out a successful genocide.