Translation of "Ayağına" in English

0.020 sec.

Examples of using "Ayağına" in a sentence and their english translations:

Ayağına dolanmayacağım.

I won't get in the way.

Ayağına sağlık.

- Thank you for coming.
- Thanks for coming.

Ben ayağına dolanmayacağım.

I won't get in your way.

Ayağına ne oldu?

What happened to your foot?

Ayağına dolandıysam üzgünüm.

I'm sorry if I got in the way.

Tom'un ayağına bastım.

I stepped on Tom's foot.

Tom, Mary'nin ayağına bastı.

Tom stepped on Mary's foot.

Niyetim ayağına basmak değildi.

I didn't mean to step on your foot.

Yanlışlıkla Tom'un ayağına bastım.

I accidentally stepped on Tom's foot.

Ayağına bastığım için üzgünüm.

- I'm sorry I stepped on your foot.
- I'm sorry that I stepped on your foot.

Tom'un kedisi, Mary'nin ayağına sürtündü.

Tom's cat rubbed against Mary's leg.

Ayağına bastığım için ondan özür diledim.

I apologized to her for stepping on her foot.

Tom'un ettiği laflar kendi ayağına dolandı.

Tom's words came back to bite him.

Tom'un amacı Mary'nin ayağına basmak değildi.

Tom didn't mean to step on Mary's foot.

Fırsat ayağına gelse onu tekrar yapar mısın?

Would you do that again if you had the chance?

Tom yanlışlıkla ayağına bastığı için Mary'den özür diledi.

Tom apologized to Mary for accidentally stepping on her foot.

Joseph futbol oynayamaz. Top ayağına dolaşır ve her şeyi karman çorman eder.

Joseph can't play soccer. He trips on the ball and mixes everything up.

- O sözleşmeyi kabul ederek kendi ayağına sıktı.
- O sözleşmeyi kabul ederek bindiği dalı kesti.
- O sözleşmeyi kabul ederek kendi ipini çekti.

He shot himself in the foot by accepting the contract.

- Böyle fırsat insanın ayağına 100 yılda bir gelir.
- Böyle fırsat insanın eline bir kez geçer.
- Bu hayat boyu bir kez gelecek bir fırsat.

It's a once in a lifetime opportunity.