Translation of "Ateşkes" in English

0.003 sec.

Examples of using "Ateşkes" in a sentence and their english translations:

Bekle, ateşkes!

Wait, truce!

Ateşkes uzun sürmedi.

The truce did not last long.

Bir ateşkes ilan edildi.

A ceasefire was declared.

Onlar ateşkes şartları üzerinde anlaşmaya vardılar.

They agreed on cease-fire terms.

Ateşkes Ukrayna'da açılan ateş sonucu bozuldu.

The truce was broken by gunfire in the Ukraine.

Ateşkes görüşmeleri Temmuz 1951 de başladı.

Ceasefire talks began in July 1951.

Bir ateşkes birkaç saat sonra başladı.

A ceasefire began a few hours later.

McKinley Küba'da acil bir ateşkes istedi.

McKinley demanded an immediate ceasefire in Cuba.

Düşman bizimle bir ateşkes görüşmesi yapmak istiyordu.

The enemy wanted to discuss a truce with us.

Uzayan İngiliz-Fransız Savaşı sırasında, taraflar arasında geçici bir ateşkes

The temporary cessation of hostilities in the long Anglo-French war

, ancak farklılıklarını bir kenara koydular. Birlikte, bir ateşkes imzalandığına ikna ederek

Together, they bluffed an Austrian commander  into surrendering a vital Danube bridge,  

ABD Dışişleri Bakanı, savaşan taraflar arasındaki ateşkes konusunda aracılık yapmaya çalışıyor.

The U.S. Secretary of State is trying to broker a ceasefire between the warring parties.

Sonunda 1180'de, Saladin ve Baldwin aynı fikirde iki yıllık bir ateşkes.

Finally in 1180, Saladin and Baldwin agree a two-year truce.